Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#aralık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Dönüm Noktası

İnsanın hayatında dönüm noktaları vardır, bilirsiniz. Bu dönüm noktaları bazen o an hissedilir, bazen hayatına yön vermiştir ama yıllar sonra hissedersin. İşte benim hayatımdaki ilk dönüm noktalarından birini yıllar sonra hissetmiş olmamın mutluluğunu buruk da olsa yaşıyorum.  Sanırım 9-10 yaşlarındaydım. O yıl ramazan ayı yaz mevsimine denk gelmişti ve ben, önceki yılları tam hatırlayamasam da, o yıl ramazan ayının tamamında oruç tutmuştum. Hatta tüm teravih namazlarını kılmış ve Kur›an hatmini anneannemle birlikte tamamlamıştım. Allah rahmet etsin, anneannemin bizde emeği çoktur. Ona dair güzel anılar hatırlıyorum. Neredeyse her gece kalkar, salonumuzu aydınlatan sokak lambasının camdan sızan ışığında namaz kılardı. Sessiz ama duyulacak şekilde af diler, dua ederdi.  O yaz anneannemle teravihe ve mukabeleye beraber gidiyorduk. Yürürken zorlandığı için beni baston olarak kullanıyordu sanırım. O zamanlar Kur›an okumayı bilmiyordum ama dinlemenin de okumak kadar sev...

O GÜN BUGÜNDÜR

Bazı anlar ve bazı zamanlar vardır! Güneş doğmadan önce kuşların hep bir ağızdan ötmeye başladığı ve o karanlıktan kızıllığa, kızıllıktan aydınlığa döndüğü vakit. O vakit renklerin ahengini görmediyseniz çok şey kaybettiğinizi söyleye bilirim... Bazı zamanlarda; öfkenin, hüznün, sabrın, hiç beklenmedik bir zamanda dışa vurduğu o duygu seli, kendine hâkim olamama hali... Ya da şöyle anlatayım, bardağın taştığı o son damla...  Buna ağlama krizi diyor bazıları, ben yaşam belirtisi, insan kalma çabası diyorum. Bu hali yaşamadıysanız, yaşadığınızı iddia etmeyin!.. Biliyorsunuz büyük büyük dedemiz Sütçü İmam Kahramanmaraş’ın kurtuluş mücadelesini böyle başlatmıştı. Bir kıvılcım bekleyen yüreklere çıra olmuştu Sütçü imamın sabrının taşması; Müslüman hanımın başörtüsünü açmaya çalışan Fransız askerine Sütçü İmam’ın karşı koyması. O zamanlarda, bu zamanlar gibi zulmün zirve yaptığı, at izinin, it izine karıştığı aydınlıktan önceki o zifiri karanlıktı. Sonrasında herkesin safını ...

Şuurlu Müslüman Olmak

Biz toprağından sökülen, kurumak üzere olan çiçeğin yerlere saçılan ve Allah’ın lütfuyla, toprağa kavuşan tohumları gibiyiz. Toprağından sökülmüş çiçekler gibi kültüründen koparılmış insanlarız biz. Rabb’imiz “Mü’minler, sakın mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler.” (Âl-i İmrân /28) derken biz bizden olmayanların yaşam tarzına imrenerek yaşıyor olduk. Kendi örf-âdetlerimizi güzelleştirmek, yaşatmak yerine ecnebi âdetlerini benimsiyor olduk! Sonra vay halimize! Sorun tam olarak bu! İnandığımız gibi yaşamadığımız için, yaşadığımız gibi inanmak istiyoruz.İman dilden yüreğe inmiyor maalesef! Sizinle birlikte kendime soruyorum.Müslümanlar olarak bizim rol modelimiz kim olmalı, kimin hayatını kendimize örnek almalıyız? Şu an yaşadığımız %99’unu Müslümanların oluşturduğu bu ülke tam da bu sebepten bu halde. Bu halde diye kastettiğim şeyleri hepiniz biliyorsunuz. TV’deki rezil gündüz kuşakları, birbirinden berbat diziler... Sosyal medya platformları, gençlerimizin yıkan...