"Sana son sözüm! Ben artık yokum. Sana ait olan bu yerde değil yalnızca. Hiç bir yerde ve yerinde yokum... Ben artık yokum." Ne büyük bir iddia, v arlık ve yokluk kişinin tercihine bağlı değil oysa!... Olduğumuz bir yürekten istesek gidebileceğimizi mi sanıyoruz?... Kaç duadayız nerden biliyoruz! Verilen bir nimet bu oysa, nankörlük ediyoruz... Gitmek isteyip gidemediğimiz ,kalmak isteyip kalmadığımız ne çok yer var. İşte tam olarak bunu idrak edememek bizim meselemiz, derdimiz... Bazı şeylerin varlığı ile bazı şeylerin yokluğuyla sınanıyoruz. "Bu kadar seviyor olsam da tahammül edeceğim bir şey değil. Kendimi ziyan etmem, ettirmem!"... d emek ne kolay!! Ne kadar ziyan olduğumuz nokta var, konu nefsimiz olunca. Uçurumun kenarındaki sözler bunlar. Muhatabını kör bıçakla kesmeye çalışmak. Ustaca sevdiğini söyleyenlerin, ustaca vedaları. Ziyan olan aslında arkada bıraktıkları... Gönlünden çok uzun zaman önce düşen yaprağı, ayak ucuyla ezme çabası... Bir rü...
Azadeyim narından, burda yandığım yeter.. Vuslatın baharına, çiçekler açsın gönül Bir diyar-i muamma, gurbet ölümden beter... Kırk gece düğün edip, sıratı geçsin gönül...