Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#dostluk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ruhlar Âleminden Aşinayız

Ruhlar Âleminden Aşinayız  Sevgiyi aramıza düşüren, bizlerin kalbini birbirine ısındıran Rabb’imizin bir ayeti ile başlamak istedim. " (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir." (Enfâl/63) Rabbimiz bizlere ruh eşlerimizle huzur vermiş, bizleri birbirimize deva kılmıştır. Bir çok ismi vardır bu huzurun. Bazen sıddık , bazen şems, bazen dost, yâr olur, yâren olur, yol olur, yoldaş olur. Bazen akran, bazen adaş, bazen arkadaş, bazen de sırlandığın sırdaş. İsmi değişse de hissettiğin duygu pek değişmez.  Yıllar geçmiş olsa da  içinize attığınız ama içinizden atmadığınız, bir tebessümle hatırladığınız,  bir dua ile uğurladığınız insanlar vardır. Zamanla görmek isteyip göremesen de, gitmek isteyip gidemesen de değişmeyen tek şey içinizdeki özlemdir. Mühim olan hissetmektir yüreğinde...

Yola Yoldaş Gerek

"Samimiyet öyle bir dildir ki; kör de görür, sağır da duyar" diyor Cemil Meriç.  Öyledir samimiyet, tek bakışta,  tek duyuşta ve tek dokunuşta anlaşılır bir dili vardır. Acaba diye düşünmez insan, yanlış anlama ihtimalide yoktur, bilir karşısındakinin niyetini ve samimiyetini... Teslim olmaya giden yolun ilk sapağıdır niyet, diyor ya alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz “ameller niyetlere göredir". Önce Allah rızası için niyet edilir, başka bir ufka yol alır gönül  yelkeni...  Göz alabildiğine deryalar gibidir muhabbetler, sohbetler, kurulan arkadaşlıklar, dostluklar... Bir meltemde kahve içimlik, bir fırtınada sığınıp sohbetinde demlenmelik...  Kimi zaman soğuk kış aylarında yudumlanan salepten daha tatlı gelir tebessümü.  Gözyaşını omuzuna akıttığın da mendile gerek duymadığın, acaba demeden döktüğün içini toparlanacağını bildiğindir. Niyete göre boy verir yüreğe düşen tohum her defasında. Ortak zevkler, dertler, renkler ve daha faz...

Muhabbetimizde ,müebbet olanlar çok olsun...

"İnsanın ruhundaki düğümleri çözmeden dilindeki düğümleri çözmeye imkan yoktur" diye bir söz okudum ve muhabbetimle başladım yazmaya... Düğüm çözmenin en güzel yolu muhabbet  etmektir herhalde ... İnsan muhabbet duyduğu insana gösterir , boğazına düğümleri, içine attığı dertleri ve her şeyi... İçimize atarız da, içimizden atamayız çoğu şeyi... Ne bilmektir, ne görmek, ne de duymaktır... Hissetmektir yüreğinde olan biteni ve hissettirmektir... Muhabbet gönülden gönüle kurulan bir yol bence... Klavuzu samimiyet olan, İnişli çıkışlı, incecik bir yol , sabırla ve hoş görüyle alınan... Hoş gördüğünde başlayacak bir mektup bazen, hoş bulduğunda dökülecek kelâmdır dilinden... Bazen kafiyeleri uymayan uzunca bir şiir ... Bir ezgi, bir naat, bir yanık türkü bazen... Muhabbet yüreğe düşen bir eşk, filiz, toprağa düşmüş bir tohum... Rahmetin yağmasını bekleyen bir  başak, yedi veren danelere gebe... Hava gibi, su gibi ,aş gibi , Sevda gibi, aşk gibi muhabbet de ihtiyacı va...