Ruhlar Âleminden Aşinayız
Sevgiyi aramıza düşüren, bizlerin kalbini birbirine ısındıran Rabb’imizin bir ayeti ile başlamak istedim.
" (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir." (Enfâl/63)
Rabbimiz bizlere ruh eşlerimizle huzur vermiş, bizleri birbirimize deva kılmıştır.
Bir çok ismi vardır bu huzurun. Bazen sıddık , bazen şems, bazen dost, yâr olur, yâren olur, yol olur, yoldaş olur. Bazen akran, bazen adaş, bazen arkadaş, bazen de sırlandığın sırdaş. İsmi değişse de hissettiğin duygu pek değişmez.
Yıllar geçmiş olsa da içinize attığınız ama içinizden atmadığınız, bir tebessümle hatırladığınız, bir dua ile uğurladığınız insanlar vardır. Zamanla görmek isteyip göremesen de, gitmek isteyip gidemesen de değişmeyen tek şey içinizdeki özlemdir. Mühim olan hissetmektir yüreğinde olan biteni ve hissettirmektir.
İnişli çıkışlı bir yol vardır gönülden gönüle, samimiyetle, muhabbetle sağlam temeller üzerine kurulan ve sen o yolu sabırla yürümüşsündür çoktan.
Hoş geldiğinde yazılmaya başlayan bir mektup olur, hoş bulduğunda dökülen bin kelâm. Hoş gördüğünde yıllara meydan okuyan bir dostluk olur ömründen ömrüne uzanan.
Kafiyeleri uymayan uzunca bir şiir, bir ezgi, bir naat, bir yanık türkü olur bazen.
Yüreğe düşen bir eşk, toprağa düşmüş bir tohumdur, bir filizdir kökleri evvelden ahire varan... İlk gördüğünde sanki yıllar önce kaybettiğin ve o an bulduğun, özlemini kalbinde duyduğun o en sıcak his olur. Hayatına girdiği andan itibaren daima sığınacağın liman...
Bazı ruhların, bazı ruhlara kalubeladan aşinalığı olduğuna inandım. Ruhların ruhlara meyletmesi, beklediği o kişiyi bulmuş olması, öyle sımsıkı sarılması. Bunca sevmesi başka türlü açıklanamaz herhalde. Sevmek, tutunacak bir dal, sığınacak bir kuytu, varılacak bir han...
Dostluğa, arkadaşlığa; hava gibi, su gibi, sevda gibi, aşk gibi ihtiyaç duyar insan. Ruh, ruhuna eş olanı bulduğunda tamamlanmış hisseder. Susuzluğunu, onsuzluğunu sohbetiyle gidermek ister. Yürümek ister, kendi dünyasından onun iç dünyasına... Konuştuğunda gözleri gülsün , sustuğunda bir bakışla anlamak, anlaşılmak mümkün olsun. Seni sen olduğun için sevsin ve kıymet versin. Muhatap olsun, muhabbeti ile içini okusun ister.
Birbirimizin garibi iken kaderi oluyoruz. Gariplik tanımakla, tanışmakla biter.
Acısına, sancısına, derdine, davasına, muhabbetine, sevgisine gönüllü olmakla...
İyi gününde, kötü gününde hep yanınızda olmakla. Paylaşarak sıkıntıları azaltıp, mutlulukları çoğaltmakla. Bir yüreğe huzur olmakla...
"İnsanın ruhundaki düğümleri çözmeden dilindeki düğümleri çözmeye imkan yoktur" diyor Sezai Karakoç. Düğüm çözmenin en güzel yollarından biridir sevdiğin bir yüreğin gölgesinde serinlemek, muhabbetinde demlenmek, dinlenmek, içindeki düğümleri usul usul dile getirmek, çözmek ve hafiflemek...
Sevgiyi ve güzellikleri gönlümüze düşüren, kalplerimizi birbirine ısındıran Rabb’imize hamdolsun.
Selam ve dua ile...
Ayşegül Duran
Yorum Değil.
YanıtlaSil"Rabb’imiz bir ayetti", "t"nin biri fazla olmuş sanırım. Sadece anlamın bozulmaması amacıyla bildiriyorum. Saygılarımla.
Merhabalar.
YanıtlaSilKonu sevgi olunca ben de Prof. Dr. Muhammed Nur Doğan'ın sevgi üzerine bir söyleşinden alıntı yaparak paylaşımınıza katkıda bulunmak istiyorum.
"Sevgi aslında insan doğasının kumaşına Yüce Yaratıcı tarafından işlenmiş en güzel, en muhteşem bir motiftir. O, ruh gibi bir varlığın özüne konulmuş, eşyanın tabiatına üflenmiş en yüksek değerdir."
Selam ve saygılarımla.
Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim. Uayarılarınızı dikkate alıyorum. Sizin gibi dikkatli okuyucuların olması ne güzel. Rabbim razı olacağı sevgiler düşürsün içimize. Selam üzerinize olsun Abi.
SilSon derece güzel bir yazı.Emeğine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Dua ile...
SilYorum değil.
YanıtlaSilBen burada sadece "t"nin fazlalığından bahsettim ama, cümlenin düşüklüğünü fark etmişsinizdir diye "Rabbimiz"e "in" iyelik ekini ilave etmeliydiniz. (Rabbimiz'in bir ayeti ile başlamak istedim.) şeklinde olmalıydı. Bu uyarıyı yaparken asla bilgiçlik taslamıyorum. Lütfen kusura bakmayın. Bu tür yazım hataları ile ilgili, biz blogcular aramızda birbirimize hatırlatma yaparız.
Selam ve dua ile.
Çok güzel 👍🏻
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilKaleminize, Emeğinize, Yüreğinize Sağlık..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilYazınızı okuduktan sonra; yazınızın güzelliği ve kurgusu konusunda kaleminizi, emeğinizi ve yüreğinizi kutlar, sağlıklar dilerim. Yazınızı okurken, okuyanın sonuca ulaşmak için yüreğinin ve gönlünün nasıl bir kuş kanadı gibi çırpındığını hatırlatmaya gerek olmadığını söylemekle birlikte nasıl her şeyin başı sağlıksa, sevginin de sağlığın başı olduğu konusuna değinmeden geçmek olmaz sanırım.
Selam ve saygılarımla.
Teşekkür ederim, dua eder dua beklerim.
SilBazen insan sadece bir çay bardağı eşliğinde muhabbet edebileceği, onu sorgusuz sualsiz dinleyebilecek bir dosta ihtiyaç duyuyor. Sen onun yanında olmasan da hep seni anan varlığını bildiğimiz bir dost bazen içimizi ısıtmaya yetiyor. Dediğiniz gibi "Dostluğa, arkadaşlığa; hava gibi, su gibi, sevda gibi, aşk gibi ihtiyaç duyar insan." Her birimizin Şems gibi bir dostu olması dileğiyle...
YanıtlaSilAmin. Bizlere şems gibi dost olmayı ilham etsin Rabbîm. Yorum için teşekkür ederim hocam ⚘
SilRuhlar aleminden birbirini tanıyanlar bu alemde yabancılık çekmiyor olsa gerek. Ne güzel bir tanışıklıktır bu.
YanıtlaSilBuna daima inandım. Elhamdülillah.
SilMasallah barekallah Allah nazarlardan saklasın... Mmt Gl.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
YanıtlaSil