Ana içeriğe atla

GİDEBİLSEYDİM


Geçmiş zaman içinde, gitme imkânınız olsa, gitmek istediğiniz yerler vardır mutlaka!

Beni uzun uzun düşündüren bu fikir, sizleri de düşündürsün istedim. Gitme imkânınız olsa siz nereye ya da hangi zamana gitmek isterdiniz?

Benim gidebileceğim bir zaman dilimi olsa, Hz. İbrahim'in, Hz. Hacer'i ve Hz. İsmail'i çölün ortasında bıraktığı zamana gitmek isterdim.

Hz. Hacer'in "Bunu sana Rabbim mi emretti?" dedikten sonraki teslimiyetini görmek için...

Çaresizce Safa ve Merve tepelerinde koştuğu o anda yanına gitmek ve "Evet, Allah sizi zayi etmez." diyerek ona destek olmak, zemzemin isim annesinin dostu olmayı çok isterdim.

Gidebileceğim bir zaman dilimi olsa, Hz. Eyyûb'e sabırla itaat eden, hizmet eden eşinin yanında olmak isterdim. Yaşanan onca zorluğa, evlat acısına, varlıktan sonraki yokluğa sabreden hanımının en yakın dostu olmak isterdim.

Yapılan o güzel yakarışlara şahit olup yüreğimi Hz. Rahime gibi Rabbimin teslimiyetine bırakmak isterdim.

Gidebileceğim bir zaman dilimi olsa, Hz. Meryem'in en zor anında, insanların onu dışladığı ve iffetsizlikle suçladığı anda yanında olmak ve Hz. İsa'yı kundağa sarmak isterdim.

Ömrümü onlara adamak ve "Sen iffetli bir kadınsın, ben sana inanıyorum, senin Rabbine iman ediyorum." demek ve kundaktaki bebeğin sözlerine şahit olmak isterdim: 

"Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden hayata döndürüleceğim gün esenlik benimle olacaktır."

Gidebileceğim bir zaman dilimi olsa, Nil Nehri'ndeki bebeği kucaklayan ve Firavun'a "Bu çocuk, benim ve senin için göz aydınlığı olsun! Onu öldürme!" diye çırpınan ve gördüğü mucizelerle birlikte ben Musa'nın ve Harun'un Rabbine iman ettim.” diyen Hz. Asiye'nin yanında olmak isterdim. Tüm işkencelere rağmen imanından vazgeçmeyen ve işkenceler altında Rabbine dua eden "Benim için yanında cennette bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun kötülüklerinden kurtar, beni şu zalimler topluluğundan kurtar!" diyen ve cennetle müjdelenen Asiye'nin dostu olmak ve onunla şehadeti yudumlamak isterdim.

Ah, gidebilseydim eğer; eşinin inzivaya çekildiği anda yıllarca sorgusuz Hira'ya yemek taşıyan, sadakat timsali, tüm varlığıyla ona inanan ve onun Rabbine ilk iman eden Hz. Muhammed (sav)'in eşi Hz. Hatice'nin yanında olmak isterdim.

Aylarca Hira'da kalan, ilk vahiy geldiğinde korkuyla titreyerek evine giden eşinin sorgusuz sualsiz üstünü örten ve ona "Yemin ederim Allah seni hiçbir zaman üzmez ve utandırmaz. Çünkü; sen doğru konuşur, işini göremeyenlere yardım eder, akrabalarını gözetirsin. Yoksulları kayırır, misafir ağırlar, haksızlık yaşayanlara yardım edersin." diyen Hz. Hatice'nin yanında olarak, o zor zamanlarda onun dostu olmak isterdim.

Çok istesem de gidemeyeceğimi biliyorum. Bana da bu çağa şahit olmak düştü, bu çağın Hacerlerine ki en sevdiği yavrusunu Rabbine gönderirken "Sen razı ol ya Rab, feda olsun senin yoluna" diyen annenin teslimiyetine görmek düştü.

Bu çağa şahit olmak, namahremden gözünü sakınan bacılarımıza, o kırılası ellerin nasıl hayasızca dokunduğunu, yıllarca sessiz çığlıkların inlettiği zindanlarda gördükleri işkenceleri öğrenmek düştü.

Sednaya hapishanesinde, Eyüp sabrına sahip iman dolu gençlere ki zeytin çekirdeğiyle "Rabb’im, bana bir zarar dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin." yazan o mazlumlara şahit olmak düştü.

Biz Hacer olamadık ya Rab, Meryem olamadık, Hatice gibi sabırlı olamadık ama bildik ya Rab, bu çağda da gördük, nasıl güzel kul olunur, sana nasıl teslim olunur.

Öğrendik verdiğin ömür, mal, mülk nasıl feda edilir.

“Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm (hepsi ve sadece) âlemlerin Rabb’i olan Allah içindir.” Nasıl denir öğrendik.

Belki o zamanlara gidemem ama bu zamanda sınavı zor olan, sınanan, Rabbime inanan ve sığınan insanların yanında olmayı çok isterim, nasip eyle Ya Rab.

Beni de şahit yaz, şehitlerle yaz Ya Rab...

Amin.

Selam ve dua ile...


Yorumlar

  1. Beni de şahit yaz, şehitlerle yaz Ya Rabbi... amin

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar.
    Merak ettiğim için soruyorum, siz tüm bu yazılarınızı bir dergide mi yazıyorsunuz? Çünkü her yazınız için kullandığınız görselin içinde aynı metinleri okumak mümkün. Eğer bir dergide yazıyorsanız, o derginin adını öğrenebilir miyim? Tabi bu sorulara cevap vermek zorunda değilseniz. Sizin açınızdan bir sakınca teşkil etmiyorsa cevaplarsınız. Eğer cevap vermek istemezseniz de vermeyebilirsiniz.

    Büyük patlamadan günümüze değin dünyamızın, kültürlerin ve yaşananların içinde bir yerde olmak ne kadar heyecan verici bir hadise değil mi? Tarih içinde yolculuk olarak da adlandırdığımız, zaman tünelinde yaşanmış bir hadiseyi görmek ya da hadisenin içinde beraber olmak ya da yaşamak gibi insanda bir takım arzular oluşmuyor değil. Bu arzuyu hissetmemiş ya da gönlünden geçirmemiş biri, hemen hemen yok gibidir. Diğer bir anlatımla, geçmiş yaşantımızda, ya da yıllar önce içinde olmadığımız bazı yaşantıların içinde olmayı hepimiz hayal ettik. Hatta bu konuda yanılmıyorsam filim bile çevirdiler.

    Evet geçmiş zamanın içinde böyle bir yolculuk mümkün olsaydı, herkesin gitmek istediği bir zaman dilimi mutlaka olurdu. Ama, ancak şimdilik hayal ediyoruz ve hayaliyle yaşıyoruz. Belli mi olur, belki bir zaman gelir ve geçmiş zaman içinde böyle tarihi bir yolculuk mümkün olur.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlara hemen dönemiyorum kusura bakmayın. Evet gençlerin okuduğu dini hassasiyeti olan birdergide aylık yayımlanan birdergide gönüllü yazıyorum. Niyetim bir yüreğe dokunma duası. Derginin ismi Gençistikbal. Dualarınızı beklerim. Selam ve dua ile...

      Sil
    2. Merhabalar.
      Cevab-i yorumunuz ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

      Sil
    3. Allah razı olacağı hal üzere eylesin hepimizi abi. Selam ve dua ile...

      Sil
  3. Rabbim hakkıyla Kul olmayı nasip eylesin inşallah efendim, Elinize emeğinize sağlık çok teşekkür ederim selâm ve dua ile

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin. Teşekkür ediyorum. Rabbim razı olacağı hal üzere yaşamayı ve ölmeyi nasip eylesin.

      Sil
  4. Okudum abla ve çok duygulandım gerçekten maşallah sana 🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum okunaniz çok değerli ve kıymetli kardeşim 🌹

      Sil
  5. Bugün umre seminerinde bu tarz konularda konuşuldu üstüne bide böyle bi yazı okuyunca fevkalade oldum emeğine yüreğine sağlık 💐

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elhamdülillah alâ külli hâl. Rabbim kabul etsin umrenizi. Dua eder dua beklerim inşallah 🌹

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne İmtihanlardan Geçtik

Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan geçtik ve kim bilir daha ne imtihanlardan geçeceğiz! Çok yorulduğumuz da oldu, çok bunaldığımız da. Uykuya hasret gözlerle sabahladığımız da çok oldu. Kimse kimsenin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemez, bilmesin de zaten. Sadece bilmediğini bilerek yaklaşsın. İnsanların yaşamları ve imtihanları hakkında ahkâm kesip niyet okumayı bıraksınlar istiyor insan.  Kalpleriyle bakanlar müstesna ama! Onlar nefesin kesildiğinde görürler, dua koyarlar avuç içine ve sımsıkı sarılırlar. Öyle bir sarılmak ki tüm hüzünlerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissedersin. Bir de görmeyenler, bakmayanlar vardır. Bakmazlar, bakmak onların da kalbini yoracaktır çünkü; kolay olanı seçerler ve kendi dünyalarında kendi küçük dertlerini büyütmek için dönüp giderler. Oysa bir tecrübe, yaşanmadan paylaşılarak tecrübe edilebilir. Tecrübe etmek için her şeyi yaşamalı değil. İnsan, insanın hem derdi hem devası... Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan ge...

Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylık Vardır

 Kişisel gelişimimize kaktı yapan en büyük etkenlerden biri de hayat yolculuğumuzda yaşadığımız zorluklar ve bu zorluklardan aldığımız derslerdir. Zorluklar, bizi düşünmeye, sorgulamaya ve onarıcı çözümler bulmaya teşvik eder. Bir sorunla karşılaştığımızda, bu durum bize dayanıklılık kazandırır ve karakterimizi güçlendirir. Ayrıca zorluklar sayesinde kendi sınırlarımızı keşfederiz. Bu sayede hayal bile edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. “Bir derdim var, bin dermana değişmem” sözü, yaşadığımız sıkıntıların, bizim için ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Zorluklar, bizi daha güçlü kılar ve hayatta kalma içgüdümüzü etkiler. Sıkıntılar karşısında baş edebilme becerimizi güçlendirir. Zıddı olan rahatlık ise, çoğu zaman insanı tembelleştirir ve onun kişisel gelişimini engeller. Zorluklarla yüzleşmek, gelişimimizin temel yapı taşlarından biridir. Her bir mücadele, bize yeni dersler öğretir ve sınırlarımızı zorlamamıza vesile olur. Hayat boyunca karşımıza çı...

Yaptığın Bir Şey Olsun!

Yaptığın bir şey olsun! Yaptığın bir şey... Adil olmak gibi… Haksızlık karşısında çelikten zırh, güçsüzün yanında sağlam bir kale, haklının yanında huzur veren bir dem ol mesela... Söylenmiş bütün sözlere inat, iyilik edersen iyilik bulursun. Bulamam sanma! Halik bilir ve bildirir. Bu balık suretinde olmasa da. Yaptığın bir şey olsun! Tevazu kanatlarını sermek gibi… Sadece annene, babana, evladına değil, tüm insanlara. Sen kanaati gözetip, mütevazı ol ki nefsinin başı yere eğilsin. “Ahmak çabalar iş olacağına varır” diyenler olsa da, iyilik adına bütün çabalamalar kalem kalem yazılıyor bil. Ve hepsi veresiye alınıyor, en az on katı ile ödenmek üzere. Yaptığın bir şey olsun! Doğru söylemek gibi... Doğru duymak, doğru görmek, doğru yaşamak hatta yaşatmak gibi. Dokuz köyden değil, bütün köylerden kovulmak pahasına! Varsın adına doğrucu Davut desinler! Yalan batağına düşmektense köysüz, kentsiz kal. Dilini eğip bükmektense, kolun kanadın kırılsın, yalan rüzgarlarında uçmak y...