Hayatın Dengesi
Hayat, dengeyi koruyabildiğimiz sürece güzeldir.
Bazen kendimize dönüp bakmayı unutuyoruz. Bunca koşuşturmanın, telaşın ve kaygının içinde kaybolurken aslında kaybettiğimiz şey ne? Ne içindi bunca koşturma? Kimi razı etmek olmalıydı, asıl gaye fark edemiyoruz. Asıl gayeyi unutmak da dengemizi bozuyor.
Bir yanda bedenimizi doyurmaya çalışırken, diğer yanda ruhumuzu aç bırakıyoruz. Bir yanda dünyaya sarılırken, öte yandan ahireti unutuyoruz. Aslında bu hâlimizle kendi var oluş sebebimizi kaybetmeye başlıyoruz. Sonrasında iç sıkıntılar, depresif haller, yarın kaygısı ve bunalımlar geliyor.
İnsanın bu halde olmasının sebebi, dengesini kaybetmesidir. Koskoca kâinat… Gökyüzü, tabiat, yıldızlar, denizler… Hepsi ince bir denge üzerine yaratılmıştır. Yaratılmışların en büyüğünden en küçüğüne kadar evrenin en geçerli yasası dengeyi işaret eder.
Fizikî evrende denge bozulduğunda afetler meydana gelir. Kur’ân’da kıyamet, bu afetlerin bir bütün hâlinde olması olarak tabir edilir. İnsan için de öyledir: İnsan için küçük afet, kendi dengesinin bozulmasıdır. Bedenin dengesini kaybetmesi, ölüme sebep olur.
Bu yalnızca fizikî denge için geçerli değil tabiki manevî denge için de aynıdır. Kalbin dengesini kaybetmesi, manevî ölümleri beraberinde getirir. Öfke de denge, sevgi de denge, muhabbet de denge… Manevî ölüm dediğimiz şey, işte bu dengenin bozulmasıdır.
Tarih, dengeyi bozanlarla dengeyi korumak isteyenler arasındaki bitmeyen mücadelenin adıdır. Peygamberler, ilahî kitaplar ve Rabbimizin vahiyleri hep bu dengeyi korumak için gönderilmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm baştan sona denge öğretisidir. Mesela Fâtiha Sûresi… İlk ayetlerde Rabbimizin “Rahmân ve Rahîm” sıfatları zikredilir; bu bize umut verir, içimizi sevinçle doldurur. Ardından “Din gününün Maliki” olduğu hatırlatılır. Bu da sorumluluk bilinci ve haşyetle bizi dengeye çağırır. İşte insanın psikolojik dengesi, umut ile korku arasında kurulur.
Asıl denge için “Onlar gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.” (Bakara, 3) Namaz, bireyin Rabbiyle olan bağını güçlendirirken; infak, toplumla olan bağını sağlamlaştırır. Yani bir yanda bireysel denge, diğer yanda toplumsal denge öğretilir.
Yine Kur’an’da buyurulur:
“Bir topluluğa karşı duyduğunuz öfkeniz, sizi adaletten alıkoymasın. Adil olun. Çünkü adalet, takvaya en yakın olandır.” (Maide, meali 8)
İşte bu ayet, duygu, düşünce ve davranışlarımız arasındaki hassas dengeyi gösterir. Dengenin diğer adı adalettir; adaletin özü ise itidaldir. Bu konuda en güzel örnek, Peygamber Efendimiz’dir.
Allah Rasûlü, anne-babaya hizmeti cihat kadar değerli görmüş, komşu hakkını kardeşlik bağı kadar önemsemiş; “Allah’ın rızası anne-babanın rızasındadır” (Tirmizî) buyurarak, dünyamızla ahiretimizi dengede tutmayı öğretmiştir.
İnsan, dünyaya fazla meyledip tutkularına kapıldığında kendi ruhunu ve dengesini kaybeder. Tıpkı Kur’an’da uyarıldığı gibi:
“O mallar ve çocuklar, dünya hayatının süsüdür; fakat Allah katında baki olan iyi ameller daha hayırlıdır ve sevap bakımından daha kalıcıdır.” (Kasas, 77)
Dünya tutkusu ile manevi denge arasındaki hassas çizgiyi korumak, küçük kıyametleri önlemenin anahtarıdır. Bugün bizler de hayatın her alanında dengeye muhtacız. Fazla dünyevîleşmek, bizi köleleştiriyor: eğitim hayatı, iş hayatı, sonrasındaki maddi başarılar…
Hâlbuki mümin; dünyada çalışıp üretirken, ahireti de unutmayan insandır. Demek ki insanı mümin yapan, sadece inancı değil; o inancı hayata nasıl dengeyle taşıdığıdır. Hayat, dengeyi bulduğumuzda güzeldir ve biz, o dengeyi bulduğumuzda hem dünyamız hem de ahiretimiz huzur bulacaktır.
Rabbim atarlı değil, tutarlı Müslümanlardan olmayı nasip etsin.
Selam ve dua ile...
Ayşegül Duran
Kalemine yüreğine sağlık çok başarılı bir yazı olmuş 👏👏👏
YanıtlaSilAynur.
Teşekkür ediyorum Aynur hocam. Okumanız çok mutlu etti beni 😊🌹
SilOkdum rabbim ilmini artırsın kalemine saqlik canim arkadaşım.
YanıtlaSilSongül
Teşekkür ediyorum arkadaşım. Rabbim razı olacağı hal üzere eylesin hepimizi 🌹
SilAmin amin Yüreğinize sağlık hocam Rabbim bizleri dünya ve ahiret dengesini en güzel şekilde kur'anlardan eylesin inşallah.
YanıtlaSilİnşallah. Ne güzel bir dua amin. Dua eder dua beklerim🌹
SilAmin Kıymetli Hocam, çok teşekkür ederim yüreğinize sağlık efendim
YanıtlaSilAllah razı olacağı hal üzere eylesin kardeşim. Eyvallah.
SilHâlbuki mümin; dünyada çalışıp üretirken, ahireti de unutmayan insandır. Demek ki insanı mümin yapan, sadece inancı değil; o inancı hayata nasıl dengeyle taşıdığıdır. Tam olarak unutulan bu hocam😔
YanıtlaSilRabbim unutturmasın inşallah. Unuttuklarımızı hatırlamak nasip etsin🌹
YanıtlaSil