Ana içeriğe atla

Geldi Gözümüzün Nuru Ramazan


Geldi gözümüzün nuru, on bir ayın sultanı Ramazan. Bizi bu vakte kavuşturan Rabbimize hamdolsun. Rabbim bu ayı hakkıyla ihya edebilmeyi nasip etsin. Kul olduğunu hatırlamak ve acizliğini bilmek, insanın manevi yolculuğunda çok önemlidir. Ramazan ayını Müslüman insan yalnızca bedensel açlık ve susuzluk olarak görmez; her şeyin Allah’ın kudretine bağlı olduğunu anlar ve gösterir. Oruç ibadeti, nefsi terbiye etmenin ve Allah’a karşı olan teslimiyetin ve aczin vücut bulmuş hâlidir. Tüm ibadetler gibi sadece Allah’ın rızası için yapılan bir ibadettir. Şuurlu Müslüman, dünyada sahip olduğu her şeyin; bedensel ve ruhsal sağlığın, maddi zenginliğin, gücün ve kuvvetin geçici ve emanet olduğunun farkındadır. Bunların hepsi varken de yokken de imtihandır. Bilir ki Allah, mutlak güç sahibidir ve insanın her türlü ihtiyacını yalnızca O karşılayabilir. 

Kul olduğunun farkında olmak, insanı hem alçakgönüllü ve sabırlı yapar hem de Allah’a karşı minnettarlık duygusunu pekiştirir. Her şeyin Allah’a ait olduğunu ve sadece O’na yönelmek gerektiğini hatırlamak, kalpte tövbe ve samimiyet duygusu yaratır. Bu da insanı Rabbine daha yakın yapar; gönülden dua etmeye ve af dilemeye yöneltir.

Kulluk vazifelerinden biri olan Ramazan’da oruç tutmak, yoksulluk ve açlıkla yüzleşmeyi, başkalarının acılarını anlayarak empati kurmayı sağladığı gibi, hayatını gözden geçirip başkalarının zor koşullarına karşı duyarlı olarak manevi bir olgunluk kazanmasına da vesile olur. 

Rabbimiz ayetinde:

“Biz Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Sen Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için yeryüzüne iner de iner. Bütünüyle esenliktir o gece, ta şafak atıncaya kadar.” (Kadir Suresi) 

Aslında Ramazan ayı boyunca “Her geceyi Kadir, her geleni Hızır” gibi karşılama telaşında olmalıyız. Zira bu ay, on bir ayın sultanı ve içinde bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesi’ni saklıyor. Bin ay, ortalama 83 yıla yani bir insan ömrüne karşı geliyor. İhya edilmiş bir gece demek, bir ömür demek. 

Bu kadar uzun bir vakitten daha hayırlı olan geceye Kadir Gecesi denilmesi; hem gecenin hem geceyi ihya edenlerin hem de o anda yapılan ibadetlerin azametli, şerefli ve kıymetli olmasındandır. Rabbimiz, büyük ve şerefli kitabımız Kur’an-ı Kerim’i bu gecede indirmeye başlamıştır. Bu gece, tanyerinin ağarmasına kadar huzur ve esenlik doludur. İnsanlar her türlü kötülükten selamettedir. O ayda ve o gecede yeryüzüne inen melekler, uğradıkları her mümine selam verir; onlar için dua ve istiğfar ederler. Kıyamette de ibadetlerine şehadet ederler.

Cenâb-ı Hak da sene içinde Ramazan’ı, Ramazan içinde Kadir Gecesi’ni, hafta içinde Cuma gününü, Cuma gününün icabet saatini, gün içinde seher vaktini ve namaz vakitlerinin ilk anlarını kıymetli kılmıştır. Bu vakitlerde yapılan ibadetler daha makbul ve daha değerlidir. Dua ve tövbeler kabul edilir. 

Yüce Rabbimiz, kullarının felaha ermesi, dünyada nizamı kurması için zaman zaman kitap ve peygamberler göndererek insanları ikaz etmiştir. Şüphesiz o zamanlar mübarek zamanlardır. Dolayısıyla bu ay da o zamanlar içinde yer alır ve bu ayda oruç tutarak sadece bedeni değil, aynı zamanda ruhu da arındırmak, Allah’a yaklaşmak ve dua etmek için fırsatlar doğar. Ramazan ayı, aynı zamanda yardımlaşma, sadaka verme ve paylaşma gibi erdemlerin ön planda olduğu bir dönemdir. Bu nedenle Ramazan, diğer aylardan farklı olarak manevi bir yüceliğe sahiptir. 

Evet, Ramazan ayı, hem bedensel hem de ruhsal anlamda bir arınma dönemi olsun bizim için. Oruç tutmak, sabır, disiplin ve merhamet gibi değerlerimizi güçlendirsin. Aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine yardım etme, toplumda dayanışma ve hoşgörü duygularımızın pekişmesine fırsat sunsun. Bu ay, bireysel ve toplumsal olarak manevi açıdan kendimizi yenilememize vesile olsun. 

Bu güzel zamanı en iyi şekilde geçirmek için kendimize bir program yapmamız gerekiyor. Rabbim bu kıymetli zamanı hakkıyla ihya edebilmeyi nasip etsin hepimize. Manevi iklimini görebilmeyi ve gerçek manada yenilenmeyi, “Ah o eski Ramazanlar!” diye iç geçirdiğimiz zamanlardaki gibi samimi bir şekilde yaşamayı nasip etsin. Zira şimdilerde manevi atmosferden ziyade farklı görülmeye ve gösterilmeye başlandı. 

Ramazan ayı, eğlence ayı, sosyal medyadan sofra sergileme ayı değildir! Elbette çevremizdeki dostlarımızı davet etmeliyiz ama bu bir şova ve “Benim sofram, benim el lezzetim seninkini döver!” şekline dönmemeli. Ramazan, gösteriş için yemek yeme, yedirme ve birilerine kendini kanıtlama ayı değildir! Ramazan, evlere yiyecek stoklama, gün boyu uyuyarak vakit doldurma ayı da değildir. Oruçlu olmayı açlık sayıp sağa sola saldırma, kalp kırma ayı hiç değildir.

Aksine, sabrı öğrenme, empati kurma, yardımlaşma ayıdır. Rabbine sığınıp yenilenme, daha minimal sofralarda maksimum muhabbetlerle ve zamanı ibadetlerle, yardımlaşmayla dolduracak şekilde programlama ayıdır. Rabbimiz, Ramazan ayımızı, Kadir Gecemizi ve Kader Gecemizi ihya edeceğimiz bir dönem nasip etsin inşallah. 

Selam ve dua ile...

Ayşegül Duran 

Yorumlar

  1. Yüreğinize sağlık başkanım🤗
    Çok güzel geldi okumak.🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu bana. Okumuş olmanız çok kıymetli benim için. Muhabbetle.🌹

      Sil
  2. Kaleminize, yüreğinize sağlık hocam 🥰
    Zeynep.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum zeynep. Dua eder dua beklerim💕

      Sil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum. Yazmak da güzel, okumakda...

      Sil
  4. Yüreğinize ve kaleminize sağlık hocam 💖🙂🤲

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum kardeşim. Muhabbetle ...♡...

      Sil
  5. Maşallah, kaleminize yüreğinize sağlık hocam. 🌸
    Okudum daha güzellerini okumak da nasip olsun inşaAllah ♥️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah. Daima istiyorum ama istediğim kadar kalemle kavuşmak nasip olmuyor. Dua ile...

      Sil
  6. Memnun oldum okumaktan. Hayranım size hocam. Rabbim razı olsun.
    Nuran K.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum Nuran hocam. Okumanız çok mutlu etti beni💕

      Sil
  7. Çok Teşekkür ederim efendim, Elinize emeğinize sağlık selam ve dua ile

    YanıtlaSil
  8. Allah razı olsun hocam yüreğinize sağlık sağlık. Hayırlı Ramazanlar 🌹🌹🌹

    YanıtlaSil
  9. Kaleminize kuvvet yüreğinize afiyet 💕
    Hilal D.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum hilal hocam. Dua eder dua beklerim 💕

      Sil
  10. Allah razı olsun kardeşim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin. Rabbim razı olacağı hal üzere eylesin kardeşim. Muhabbetle...

      Sil
  11. "Rabbimiz, Ramazan ayımızı, Kadir Gecemizi ve Kader Gecemizi ihya edeceğimiz bir dönem nasip etsin inşallah. " Her satırı çok güzeldi ama bu kısma bayıldım ablam.💯

    YanıtlaSil
  12. Eyvallah kardeşim. Selam ve dua ile...🌹🌹🌹

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne İmtihanlardan Geçtik

Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan geçtik ve kim bilir daha ne imtihanlardan geçeceğiz! Çok yorulduğumuz da oldu, çok bunaldığımız da. Uykuya hasret gözlerle sabahladığımız da çok oldu. Kimse kimsenin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemez, bilmesin de zaten. Sadece bilmediğini bilerek yaklaşsın. İnsanların yaşamları ve imtihanları hakkında ahkâm kesip niyet okumayı bıraksınlar istiyor insan.  Kalpleriyle bakanlar müstesna ama! Onlar nefesin kesildiğinde görürler, dua koyarlar avuç içine ve sımsıkı sarılırlar. Öyle bir sarılmak ki tüm hüzünlerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissedersin. Bir de görmeyenler, bakmayanlar vardır. Bakmazlar, bakmak onların da kalbini yoracaktır çünkü; kolay olanı seçerler ve kendi dünyalarında kendi küçük dertlerini büyütmek için dönüp giderler. Oysa bir tecrübe, yaşanmadan paylaşılarak tecrübe edilebilir. Tecrübe etmek için her şeyi yaşamalı değil. İnsan, insanın hem derdi hem devası... Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan ge...

Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylık Vardır

 Kişisel gelişimimize kaktı yapan en büyük etkenlerden biri de hayat yolculuğumuzda yaşadığımız zorluklar ve bu zorluklardan aldığımız derslerdir. Zorluklar, bizi düşünmeye, sorgulamaya ve onarıcı çözümler bulmaya teşvik eder. Bir sorunla karşılaştığımızda, bu durum bize dayanıklılık kazandırır ve karakterimizi güçlendirir. Ayrıca zorluklar sayesinde kendi sınırlarımızı keşfederiz. Bu sayede hayal bile edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. “Bir derdim var, bin dermana değişmem” sözü, yaşadığımız sıkıntıların, bizim için ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Zorluklar, bizi daha güçlü kılar ve hayatta kalma içgüdümüzü etkiler. Sıkıntılar karşısında baş edebilme becerimizi güçlendirir. Zıddı olan rahatlık ise, çoğu zaman insanı tembelleştirir ve onun kişisel gelişimini engeller. Zorluklarla yüzleşmek, gelişimimizin temel yapı taşlarından biridir. Her bir mücadele, bize yeni dersler öğretir ve sınırlarımızı zorlamamıza vesile olur. Hayat boyunca karşımıza çı...

Yaptığın Bir Şey Olsun!

Yaptığın bir şey olsun! Yaptığın bir şey... Adil olmak gibi… Haksızlık karşısında çelikten zırh, güçsüzün yanında sağlam bir kale, haklının yanında huzur veren bir dem ol mesela... Söylenmiş bütün sözlere inat, iyilik edersen iyilik bulursun. Bulamam sanma! Halik bilir ve bildirir. Bu balık suretinde olmasa da. Yaptığın bir şey olsun! Tevazu kanatlarını sermek gibi… Sadece annene, babana, evladına değil, tüm insanlara. Sen kanaati gözetip, mütevazı ol ki nefsinin başı yere eğilsin. “Ahmak çabalar iş olacağına varır” diyenler olsa da, iyilik adına bütün çabalamalar kalem kalem yazılıyor bil. Ve hepsi veresiye alınıyor, en az on katı ile ödenmek üzere. Yaptığın bir şey olsun! Doğru söylemek gibi... Doğru duymak, doğru görmek, doğru yaşamak hatta yaşatmak gibi. Dokuz köyden değil, bütün köylerden kovulmak pahasına! Varsın adına doğrucu Davut desinler! Yalan batağına düşmektense köysüz, kentsiz kal. Dilini eğip bükmektense, kolun kanadın kırılsın, yalan rüzgarlarında uçmak y...