Ana içeriğe atla

Sen Yoksan Bir Eksiğiz


Sekiz yıl kadar önceydi. Çocuklarımın yaz tatilini en verimli şekilde geçirmesini istiyordum. Önceki senelerde gönderdiğim yerlerden verim alamamıştım. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile Anadolu Gençlik Derneğinin Yaz Etkinliği programına katıldılar. Her sene düzenlenen ve sadece Kur’an değil aynı zamanda akait, siyer, ahlâk ve maneviyat dersleri; oyun, piknik, eğlence... O zaman anladım ki çocuklara hangi konuda eğitim vermek isterseniz isteyin önce sevip sevdireceksiniz. Burada çalışan insanlar Allah rızası için gönüllü çalışan insanlardı. Böyle güzel bir toplulukla tanışmış olmak ve onların arasına katılmak çok mutlu etmişti beni. Şimdi çocuklarım üniversitede ve yaz tatilinde Yaz Etkinliği için gönüllü çalışmak istediklerini söylediklerinde mutluluktan gözlerim doldu. Kur’an-ı Kerim’i öğrendiklerinde, Kur’an ahlakı ile ahlaklandıklarında ve bunu içselleştirdiklerinde meslekleri her ne olursa olsun, kazandığı kişilik ile daha güzel insan olacaklar. Ne için okuduğunu bilen bir okur, ne sebeple yazdığını bilen bir yazar, insanı önemseyen bir doktor, eğitimin değerini bilen bir öğretmen… Ne kadar popüler olursa olsun ahlâki ve manevi değerlerini unutmayan bir kişi... Öyle bir kişi ki attığı her golden sonra bir elini kalbine koyarak, diğer elinin şehadet parmağını gökyüzüne kaldırarak tevhidi hâl diliyle dünyaya haykıran Arda Güler gibi… Hâsılı; şuurlu, sorumluluk sahibi ve bilinçli bir nesil inşa etmek amacında olan ve gönüllük esasına önem veren, hayatın iman ve cihattan müteşekkil bir hareket olduğunun farkında olan Anadolu Gençlik Derneğinin(AGD) düzenlediği Yaz Etkinliklerinin bir cihat hareketi olduğuna inanıyorum. Öyle bir hareket ki her yaz tomurcuklanan küçük yüreklere muhabbet ekme hareketi… Kökleri toprağa sımsıkı tutunan, geçmişini bilen ve geleceğe umutla bakan gençler yetiştirme gayreti... “Sizden bir şey istiyorum: Heyecan, heyecan, heyecan! Evet, heyecanını kaybetmiş bir Müslüman aslında bitmiş bir Müslüman’dır. Ağaç var ama meyve yok, lamba var ama ışık yok, Müslüman var ama heyecan yok. Olacak iş değil.” diyen ve ömrünü hiç kaybetmediği heyecanla Allah yoluna adayan bir insanın başlattığı “Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar!” sözünü yüreğimize nakşeden Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hocanın başlattığı bir hareket... Bir cihat hareketi ki, sefer tası gibi binaların, taş yığını olmuş duvarların, her geçen gün daralan sokakların, caddelerin içinde yaşama tutunan çocuklara, yaşamın sadece okuldan, dersten, etütten ibaret olmadığını, kendi varlığının farkında olmasını hatırlatan bir hareket... Öyle ki Yaz Etkinliklerinden sonra, okulların açılması ile hafta sonu eğitimleri, aile buluşmaları, sosyal sorumluluk projeleri, Türkiye genelinde düzenlenen Siyer-i Nebi yarışmaları - ki biz bu yarışmaya “kaybedeni olmayan yarışma” diyoruz – ve sonrasında kurulan okuma grupları ile devam eden muhabbetler, yarıyıl tatilinde kış etkinlikleri ile kaldığı yerden devam eden eğitimler, uçurtma şenlikleri, piknikler, muhabbetle kurulan bağlar... Evvela niyet edip besmele ile başlanan, umudun daima diri tutulduğu, sevmekle yol alabileceği ve her defasında, sevdikçe çoğalan güzelliklerin insanları heyecanlandığı bir sivil toplum hareketi. Heyecan, heyecan, heyecan! Peki, ne için heyecan? Ümmet-i Muhammed’in çocuklarını yetiştirmek için. İslam birliğini hayata geçirmek için ve şuurlu bir nesil yetiştirmek için heyecan. Yaşanan zulümlere, katliamlara son vermek için... Siyonizmin, kapitalizmin, İslam coğrafyalarındaki oyunları bozmak için. Şuurlu, ihlâslı bir nesil yetiştirmek için ve en önemlisi Hakkın ve haklının yanında olarak Rabb’imizin rızasını kazanmak için. Bu heyecanı, yüreğimde hissetmeye başladığımdan bu yana yaşadığımın farkındayım. Baharı getirecek bir çiçeğin yetişmesi ya da evlatlarımızın baharın habercisi çiçekler açması için heyecan!.. Sen yoksan biz bir eksiğiz. Rabb’im nasip ederse seni de bu güzel heyecanı yaşamaya davet ediyoruz ve dualarını bekliyoruz. 

Selam ve dua ile...
Ayşegül'den...

Yorumlar

  1. Sen yoksan biz bir eksiğiz. 👍

    YanıtlaSil
  2. Baharı getirecek bir çiçeğin yetişmesi ya da evlatlarımızın baharın habercisi çiçekler açması için heyecan!.. eksik olan tamda bu bizde 😔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Selam ve dua ile...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne İmtihanlardan Geçtik

Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan geçtik ve kim bilir daha ne imtihanlardan geçeceğiz! Çok yorulduğumuz da oldu, çok bunaldığımız da. Uykuya hasret gözlerle sabahladığımız da çok oldu. Kimse kimsenin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemez, bilmesin de zaten. Sadece bilmediğini bilerek yaklaşsın. İnsanların yaşamları ve imtihanları hakkında ahkâm kesip niyet okumayı bıraksınlar istiyor insan.  Kalpleriyle bakanlar müstesna ama! Onlar nefesin kesildiğinde görürler, dua koyarlar avuç içine ve sımsıkı sarılırlar. Öyle bir sarılmak ki tüm hüzünlerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissedersin. Bir de görmeyenler, bakmayanlar vardır. Bakmazlar, bakmak onların da kalbini yoracaktır çünkü; kolay olanı seçerler ve kendi dünyalarında kendi küçük dertlerini büyütmek için dönüp giderler. Oysa bir tecrübe, yaşanmadan paylaşılarak tecrübe edilebilir. Tecrübe etmek için her şeyi yaşamalı değil. İnsan, insanın hem derdi hem devası... Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan ge...

Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylık Vardır

 Kişisel gelişimimize kaktı yapan en büyük etkenlerden biri de hayat yolculuğumuzda yaşadığımız zorluklar ve bu zorluklardan aldığımız derslerdir. Zorluklar, bizi düşünmeye, sorgulamaya ve onarıcı çözümler bulmaya teşvik eder. Bir sorunla karşılaştığımızda, bu durum bize dayanıklılık kazandırır ve karakterimizi güçlendirir. Ayrıca zorluklar sayesinde kendi sınırlarımızı keşfederiz. Bu sayede hayal bile edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. “Bir derdim var, bin dermana değişmem” sözü, yaşadığımız sıkıntıların, bizim için ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Zorluklar, bizi daha güçlü kılar ve hayatta kalma içgüdümüzü etkiler. Sıkıntılar karşısında baş edebilme becerimizi güçlendirir. Zıddı olan rahatlık ise, çoğu zaman insanı tembelleştirir ve onun kişisel gelişimini engeller. Zorluklarla yüzleşmek, gelişimimizin temel yapı taşlarından biridir. Her bir mücadele, bize yeni dersler öğretir ve sınırlarımızı zorlamamıza vesile olur. Hayat boyunca karşımıza çı...

İbrahim İçimdeki Putları Devir

"İbrahim, içimdeki putları devir elindeki baltayla. “ Bazen defalarca dinlediğimiz ezgiler vardır ya hani... Üzerinden uzun zaman geçse de unutamadığınız. Benim de uzun zamandır içimde söylenen ezgi; "İbrahim, içimdeki putları devir, elindeki baltayla... Kırılan putların yerine yenilerini koyan kim? İbrahim gönlümü put sanıp kıran kim” Ne güçlü bir ifade... Yazanın kalemine, söyleyen Aykut Kuşkaya'nın yüreğine sağlık. Dinlemediyseniz mutlaka tavsiye ediyorum. Hepimizin içimizdeki putları kırma zamanı çoktan geldi. Ama önce... onları tanımamız gerekiyor. Kastettiğim putlar sadece bir taştan yapılanlar değil, gönülden de yapılan putlar vardır. Önceliğimiz olan, kural koyan, bize yön veren.... Bizim gönlümüzdeki putun adı ne? Seni ve beni İslam davasından uzaklaştıran ne? Evlat sevgisi mi? Rızık kaygısı mı? Konfor alanının sakinliği ve sıcaklığı mı? Okul telaşı, diploma yarışı mı? Hangisi bizim imanımızı gölgede bırakıyor? Hangisi yüreğimize ye...