Ana içeriğe atla

Bir Vardan Bir Yoka

Ömrümüzün bazı sancılı  geçişleri, bitmeyecek sandığımız uzun gecelerin, olmayacak sabahları gibidir.
Çaresizliğimizi iliklerimize kadar hissettiğimizde, vazgeçmek isteyip geçemediğimizde, nefesimiz kesildiğinde ve düşünemez hale geldiğimizde...
Ah o uzun gecelerin olmaz zannettiğimiz  sabahları...
Sararmış, solmuş yapraklara inat, kırılmış ama kopamamış dal misali...
Son direnişi yaşadığımız anlar. Kişiliğimizin bedenimizde tezahür ettiği ve kendini kabul ettirdiği zamanlar. Zaman zaman direnmiş olmak ve sonrasındaki vazgeçmişlik. Kimi zaman da nereye gideceğini bilememe hâli.
Bu çalkantılı ruh hali ile gitme isteği ağır bastığı halde, gidememe çaresizliği.
Çoğalmak isterken, ruhunu saran tükenmişlik hali.
Bilmediğimiz yollarda, el yordamıyla yol almak oluyor işte o vakit hayat...
Hissettiklerimiz dönüm noktaları  oluyor ve olmaya devam ediyor.
Tam olarak böyle hayat, bazen elimizde kalıyor tutunduğumuz dallar, güvendiğimiz dağlara karlar yağıyor.
Hep bir bahar yaşamak istese de içimiz, bazı zamanlar bu mümkün olmuyor.  
Dünya bu ya, yazlarımız da, güzlerimiz de oluyor. Kışlarımız da, zemherimiz de... 
Cefalarımız, cezalarımız, vedalarımız oluyor kimi zaman...
Sonbahara meylediyor bir yanımız.
Yolu yarıladığımızda ellerimiz takvim yapraklarını koparmaya daha ağır varıyor.
Bunlar dünyanın gerçekleri, istesek de, istemesek de yaşıyoruz. Yeri doldurulamayan ayrılıklar çalıyor kapımızı, bilmediğimiz yerden sınanıyoruz. İmtihan bu ağlıyoruz, avunuyoruz. Kabullendikçe kabuk bağlıyor yaralarımız.
Kul olduğumuzu, çaresizliğimizi, sabretmeyi öğreniyoruz canımız yana yana.
Ve sığınağımız Rabbimiz oluyor bütün zorluklarda…
Dünyamızdan âzâde olan insanlarla, cennette kavuşacağımıza inancımız ayakta tutuyor bizi.
Gidenlerin yeri dolmuyor elbet ve bazı yokluklar, yersiz yurtsuz koyuyor.
Kabul ederek yaşıyoruz ve yaşamak uzayıp giden bir yol oluyor. Daha bir sakin adımlar atıyoruz, hislerimiz derinleşiyor zamanla...
Olgunlaştıkça, dünyanın meşakkatlerine bazen kör, bazen sağır, bazen ağır aksak, çoğu zaman da tebessümle bakıyoruz.
Bizi oradan oraya savuran rüzgarların bir sebebi olduğunu işte o zaman anlıyoruz. 
Yüreğimiz yumuşuyor, her acıda, ayrılıkta ve mutlulukta. Gözyaşlarımıza söz geçiremiyoruz. Duygularımız daha çabuk ıslatıyor gözlerimizi, saklamaktan vazgeçiyoruz.
Yaşadığımız her şeyin bizi biz yapan yaşanmışlık olduğunu, olanın da, olmayanın da bizim için hayır olduğunu anlıyoruz.
Özlemini duyduğumuz, yoksun olduğumuz muhabbetleri unutmuyoruz elbette. Vakitsiz ayrılıkların acısı ilk gün gibi kalmıyor ve dayanamam zannederken, sabrın ne büyük bir nimet olduğunu anlıyoruz. 
Hayat devam ediyor ve gülmek de oluyor, ağlamak da...
Üşüdüğümüzü hissettiğimizde yeni bir mevsim sunuyor Rabbimiz baharın habercisi olan.
Yağan karlar, doğan güneşle beraber can veriyor çatlamış toprağımıza.
Her kırılan dalımızdan, yeni filizler fışkırıyor.
Yaşananların tesadüf olmadığının ve bu tevafukların bizim hikayemizin yazılmasındaki öneminin farkına varıyoruz.
Yaşamış olduğumuz her şey hikayemizin bir parçası....
Unutmak istemediğimiz güzel hatıraları yad ediyoruz.
Yad ettiğimiz yaşanmışlıklar, hayatımızı daha da güzelleştiriyor.
İşte bu, kendi menkıbemizi anlamamız oluyor.
Ve tamamlamamız.
Aslında, bir yoktan bir vara yol almamız.

Ayşegül'den...
Ayşegül Duran 

Yorumlar

  1. Vakitsiz ayrılıkların acısı ilk gün gibi kalmıyor ve dayanamam zannederken, sabrın ne büyük bir nimet olduğunu anlıyoruz. Mmt

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Okumanız çok değerli kardeşim.

      Sil
  2. Merhabalar.
    "Vakitsiz ayrılıkların acısı ilk gün gibi kalmıyor ve dayanamam zannederken, sabrın ne büyük bir nimet olduğunu anlıyoruz. "
    Yazınızdan alıntı yaparak yukarıya taşıdığım cümlenizde sabrın ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha perçinlemek istedim.
    Hiçbir acı yoktur ki, insan dayanamasın. İnsanın fıtratında olmasaydı sabır, ayakta kalabilir miydi ki ? Asla! Sabır sayesinde hayata tutunuyoruz.
    Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Sağlıcakla ve esen kalın. İyi bayramlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Okumanız ve katkıda bulunmanız çok değerli.

      Sil
  3. Ömrümüzün bazı sancılı geçişleri, bitmeyecek sandığımız uzun gecelerin, olmayacak sabahları gibidir.

    Birgün geçer umarım.

    YanıtlaSil
  4. Aslında, bir yoktan bir vara yol almak tüm mesele de bu...

    YanıtlaSil
  5. Yolumuzu ve yolculuğumuzu hayırlı eylesin rabbimiz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne İmtihanlardan Geçtik

Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan geçtik ve kim bilir daha ne imtihanlardan geçeceğiz! Çok yorulduğumuz da oldu, çok bunaldığımız da. Uykuya hasret gözlerle sabahladığımız da çok oldu. Kimse kimsenin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemez, bilmesin de zaten. Sadece bilmediğini bilerek yaklaşsın. İnsanların yaşamları ve imtihanları hakkında ahkâm kesip niyet okumayı bıraksınlar istiyor insan.  Kalpleriyle bakanlar müstesna ama! Onlar nefesin kesildiğinde görürler, dua koyarlar avuç içine ve sımsıkı sarılırlar. Öyle bir sarılmak ki tüm hüzünlerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissedersin. Bir de görmeyenler, bakmayanlar vardır. Bakmazlar, bakmak onların da kalbini yoracaktır çünkü; kolay olanı seçerler ve kendi dünyalarında kendi küçük dertlerini büyütmek için dönüp giderler. Oysa bir tecrübe, yaşanmadan paylaşılarak tecrübe edilebilir. Tecrübe etmek için her şeyi yaşamalı değil. İnsan, insanın hem derdi hem devası... Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan ge...

Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylık Vardır

 Kişisel gelişimimize kaktı yapan en büyük etkenlerden biri de hayat yolculuğumuzda yaşadığımız zorluklar ve bu zorluklardan aldığımız derslerdir. Zorluklar, bizi düşünmeye, sorgulamaya ve onarıcı çözümler bulmaya teşvik eder. Bir sorunla karşılaştığımızda, bu durum bize dayanıklılık kazandırır ve karakterimizi güçlendirir. Ayrıca zorluklar sayesinde kendi sınırlarımızı keşfederiz. Bu sayede hayal bile edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. “Bir derdim var, bin dermana değişmem” sözü, yaşadığımız sıkıntıların, bizim için ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Zorluklar, bizi daha güçlü kılar ve hayatta kalma içgüdümüzü etkiler. Sıkıntılar karşısında baş edebilme becerimizi güçlendirir. Zıddı olan rahatlık ise, çoğu zaman insanı tembelleştirir ve onun kişisel gelişimini engeller. Zorluklarla yüzleşmek, gelişimimizin temel yapı taşlarından biridir. Her bir mücadele, bize yeni dersler öğretir ve sınırlarımızı zorlamamıza vesile olur. Hayat boyunca karşımıza çı...

Yaptığın Bir Şey Olsun!

Yaptığın bir şey olsun! Yaptığın bir şey... Adil olmak gibi… Haksızlık karşısında çelikten zırh, güçsüzün yanında sağlam bir kale, haklının yanında huzur veren bir dem ol mesela... Söylenmiş bütün sözlere inat, iyilik edersen iyilik bulursun. Bulamam sanma! Halik bilir ve bildirir. Bu balık suretinde olmasa da. Yaptığın bir şey olsun! Tevazu kanatlarını sermek gibi… Sadece annene, babana, evladına değil, tüm insanlara. Sen kanaati gözetip, mütevazı ol ki nefsinin başı yere eğilsin. “Ahmak çabalar iş olacağına varır” diyenler olsa da, iyilik adına bütün çabalamalar kalem kalem yazılıyor bil. Ve hepsi veresiye alınıyor, en az on katı ile ödenmek üzere. Yaptığın bir şey olsun! Doğru söylemek gibi... Doğru duymak, doğru görmek, doğru yaşamak hatta yaşatmak gibi. Dokuz köyden değil, bütün köylerden kovulmak pahasına! Varsın adına doğrucu Davut desinler! Yalan batağına düşmektense köysüz, kentsiz kal. Dilini eğip bükmektense, kolun kanadın kırılsın, yalan rüzgarlarında uçmak y...