Ömrünün yarısını kendi dünya telaşıyla geçirmiş bir kardeşiniz olarak yazıyorum sizlere.
Huzurun ne olduğunu geç de olsa fark etmiş bir kardeşiniz olarak...
Daha önce kendi zevkleriyle ve kendi dertleriyle, eskimeden yenilemeyi düşündüğü eşyalarıyla meşgul olan bir insandım. “Ne alalım, ne yiyelim, nereye gidelim?” derdiydi derdim. Sınırsız istek ve ihtiyaçların, bitmek bilmeyen alışverişin rüzgarına kapılmış bir insan! İnanın bana, nasıl bir ortamda olursanız bir süre sonra siz de o hâl üzere yaşıyorsunuz.
Dünyayı sadece benim hayatımdan, benim dertlerimden ibaret sanıyordum...
Sadece benim yaşadığım mahalleden ve gördüğüm insanlardan ibaret...
Şahit olduğum öyle evler, öyle siteler, öyle devre mülkler var ki, yan komşusundan bihaber.
Bulunduğum çevre genelde benim gibi olan insanlarla dolu ve büyük yanılgı işte tam burada başlıyor. Her şeyi gördüğümüz, yaşadığımız çevreden ibaret sanıyoruz. Farklı mahallelere gitmediğimiz için görülmez, suni duvarlar örülüyor aramıza. Zengin muhitlerde selamsız sabahsız, donuk suratlı insanlar oluyoruz bir süre sonra. Maddi varlık içinde insan yoksulu oluyoruz.
Yaşadığımızı sanarak, ruhen yavaş yavaş ölüyoruz.
Hayatta en büyük zenginlik hayatın içinde yer almak. İçinde olmazsak, kendimize kurduğumuz yapay dünya bir zaman sonra gözümüzü kör ediyor.
Benim kendimi fark etmeme sebep olan, birbirini Allah için seven ve ihtiyaç sahibi insanlarla ilgilenen bir topluluk oldu. İhtiyaç sadece paradan ibaret değildir. İlim öğrenmek, öğretmek de ihtiyaç, bir gencin elinden tutmak da, güzellikleri yaymak da, her şeyden önce farkında olmakta...
Mülkün Allah’ın olduğunu, varlığın bir nimet ve emanet olduğunu, Allah’ın bizleri her şekilde imtihana tabi tutacağının farkına varmak asıl büyük ihtiyaç... Allah verdiği nimetleri alıp yarın yoklukla sınayabilir. Dünyaya tamah edip, dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü düşünmek en büyük gaflet. Sadece kendi nefsini tatmin etmek derdinde olan insan, kendi nefsi ile boğulup kalıyor sonra. Her türlü maddi imkana sahip olsa da, bir türlü o iç huzuru bulup, mutlu olamıyor.
Kesinlikle tavsiye ediyorum güzel bir toplulukla olmanızı. Bir kuruluşta gönüllü olarak çalışmanızı. Derdi Allah rızası için koşturmak olan, gönlünüze bu aşkı dolduracak insanlarla olmanızı…
Uzun zaman önce tavsiye üzerine okuduğum “Kalbin Simyası” adlı kitapta, beni çok etkileyen bir söz vardı.
“En iyi anti-depresan insanlara hizmet etmektir, eğer depresyondaysanız kendinizle ilgilenmekten vazgeçin ve hizmet edebileceğiniz birilerini bulun. Allah sizi ona götürecek bir dünya yarattı.” diyordu Hamza Yusuf.
Allah rızası için bir şeyler yapmaya niyet ettiğimizde, Allah o yolları açıyor bize, çünkü her güzel amelin başı niyet, siz isteyince Rabb’im sebepler yaratıyor. Derdi dünya olanın dünya kadar derdi oluyor. Ve ömür sermayesi ellerimizden akıp gidiyor.
Daha önce “Allah yardım etsin derdim” şimdi, "Allah yardım etmeyi nasip etsin” diyorum. İnanıyorum ki bu da nasip işi... İhtiyaç sahibi bir aileye kardeş olmak... Gidip tanışmak, konuşmak, hayat hikayesinde yer almak, sen benim için değerlisin diyebilmek hâl dilimizle. Cennet sebebi insanlar bulmak kendimize... Onların bize, bizim de onların duasına ihtiyacımız var. Hayat bir varmış bir yokmuştan ibaret.Yarın hastahane köşelerinde bir insana hasret kalmak da başımıza gelecek bir imtihan olabilir. Her nimetin şükrü kendi cinsinden ödenmektedir.
Birinin bize selam vermesini, bize gelmesini, bizi aramasını beklemek yerine, aramak, sormak, gitmek... Ben ne yapabilirim demeye başladığımızda, dünyamız daha yaşanır bir hâle gelecek...
İyilikle yarışalım. Yapmak yerine, iyilikleri beklemeye başladığımızda kaybediyoruz.
Bunları nefsimizi susturup, elimizi vicdanımıza koyduğumuzda, gönül gözümüzün kapısını aralayıp samimi insanlarla birlikte olduğumuzda fark ederiz. Sadece bulunduğumuz çevreden değil, geldiğimiz dünyadan da sorumluyuz.
İnsanların derdi ile dertlenmek insana kendi derdini unutturuyor.
Evet gerçekleri görmek acı veriyor, farkında olmak canını yakıyor. Ama yapay mutluluklardan daha güzel, gerçekten birilerinin derdi ile hüzünlenmek...
Şemsi Tebrizi diyor ki “Bir şey yap, güzel olsun, çok mu zor? O vakit güzel bir şeyler söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeyle başla.
Ama hep güzel şeyler olsun.
Çünkü her insan ölecek yaşta.”
Ölmeden güzellikleri yaşayıp, güzellikleri yaymak duasıyla...
Ayşegül'den ...
Çok güzel anlatmış sın Allahım yolunuaçık etsin
YanıtlaSilAllah razı olsun çok güzel bir yazı olmuş Allah kalemine kuvvet versin eline dilinede çok etkileyici maşallah
SilTeşekkür ederim. Rabbim razı olacağı hal üzere eylesin.
SilÇok güzel yazıydı ❤️ okurken kendimizden birşeyler anlatılmış gibi
YanıtlaSilDerdimiz bir , elhamdülillah ki böyle hissediyoruz . Bu da bir farkındalık.⚘
SilAmin,Kaleminize sağlık sn Ayşegül'den 🌷
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Okuduğunuz ve yorum yaptığınız için ⚘
SilÇok düşündüm çok hüzünlendim ve yüzleştim kendimle bana da iyi gelecek bir yol buldum mu dedim ve başla artık geç harekete eski neşene kavuşmak zor değil kalkacaksın çok güçlü canım kendim sen iyi bir insansın seni seviyorum kendin için geç harekete ❤️
YanıtlaSilNe güzel böyle güzel şeylere vesile olabilmek. Kendini bilen Rabbini bilir , Rabbini bilen haddini bilir. Selam ve dua ile ⚘
SilAllah razı olsun kardeşim kalemine gönlüne sağlık ❤️
YanıtlaSilAmin. Teşekkür ederim. Rabbim razı olacağı hal üzere eylesin bizleri.
YanıtlaSilDefalarca okudum emeğine düşüncene sağlık hayatıma ışık olanım
YanıtlaSilAllah razı olsun can. Rabbim razı olacağı hal üzere eylesin. Kıymetlimsin benim için. Dualarını bekliyorum⚘
SilKaleminize sağlık Ayşegül ablacim
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Dua eder dua beklerim.⚘
SilBlogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..
YanıtlaSilTeşekkür ederim 🌹
SilYüreğinize sağlık Ayşegül den
YanıtlaSilHer satırından samimiyet dökülen bu mısralar da geç kalmışlıklarım hatrıma geldi...
Teşekkür ederim. Daha fazla geç kalmamak dileği ile...
SilBirinin bize selam vermesini, bize gelmesini, bizi aramasını beklemek yerine, aramak, sormak, gitmek... Ben ne yapabilirim demeye başladığımızda, dünyamız daha yaşanır bir hâle gelecek...
YanıtlaSilBu adım atmak... kendi hayatını daha güzel bir hale getirmek için, kendin için adım atmak gibi geliyor bana . Teşekkür ederim yorum ve katkılarınız için.
SilÇok güzel bir yazı 👏👏👏👏
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil