Tesettür üzerine yazmak geldi içimden ve bildiğimden ziyade, bilmediğim başka şeyler var mı diye araştırmak istedim!
İnternete tesettür diye yazdığınızda ünlü ya da ünsüz birçok giyim markası çıkarken, asıl aradığım kavramla ilgili bir başlık bulamamak hiçte şaşırtmadı beni. Algı yönetimi ile ilgili okuduğum kitaptan sonra işte bu ( algı ) dedim kendi kendime...
Nur suresinde Rabbimiz “Mümin erkeklere ve kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar” derken devamında hanımlara “Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.” derken gözleri haramdan sakınmakla başlayan tesettür ayeti nasılda bakışları üzerine çekmek çabasına dönüştüğünü gördüm tesettür adı altında satılan kıyafetlerde!
Tesettürü moda haline getirenleri gördükçe, onun için yıllarca mücadele edenlerin, uğrunda hayallerinden vazgeçmiş olmaların acısı daha da kamçılandı içimde. Seksenlerde çocuk olsam da, doksanları hatırlıyorum. Kendi cephelerinde tesettür için verilen o mücadeleleri. O vakur duruşu, inançla var oluşu, ayet taşıdığının bilincinde olan hanımları hatırlıyorum ve onlardan biri de ben olduğum için şükrediyorum. Daha 14 yaşında olmama rağmen bir sancak taşımanın muhabbeti ile yanıyordu yüreğim. Bu inancı, bu tesettür aşkını, bu muhabbeti ellerinden savaşarak alamayacaklarını anlayınca, strateji değiştirmeye, o ruhu öldürmeye çalıştılar ve maalesef başarılı da oldular.
Birçok arkadaşımla bu konu üzerine uzun uzun münakaşa ve muhabbet ettiğimizde, ortak kanaatimiz gerçek manada tesettür taşıyanları tenzih ediyorum, Peygamber Efendimizin bahsettiği “giyinik çıplaklar” tabirinin gerçekleşmiş olduğu zaman, tam da bu zaman diyoruz.
Aslına bakarsanız fıtrî olarak karamsar biri değilim, hiçbir konuda karamsar biri olmadım. Ama bu zaman işte o bahsedilen ahir zaman. Tesettür de dâhil olmak üzere birçok konuda, direkt savaşmak yerine ona bakışı değiştirmeye, manevi benliği silmeye çalışılıyor. Tesettürlü olduğunu iddia eden birçok hanım, aslında modanın sunduğu bir model olma peşinde...
Evet, ahir zamanın sorunu şuur eksikliği… Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, yasaklar eskisi gibi yokken, bu hal bundan kaynaklanıyor.
Zulüm, hak olana hak ettiği değerin verilmemesidir.
Daha önce tesettürlü diye Müslüman hanımlar eziyet görüyordu, şimdi tesettüre zulmediliyor.
Ahir zamandayız evet bunu bilmeyen yok. Birçok toplunun yaşadığı ve helak olduğu şeyler günümüzde alenen yaşanıyor hatta insan hakları adı altında dokunulmazlığı bile var.
Eski tabirle Müslüman mahallesinde salyangoz satmak tam olarak bu.
Maalesef, başımıza taş yağsa şaşırmaz hale geldik (ki birkaç yıl önce yağdı da)!
Yapılan her amel şuurla yapılmalı. Tesettürlü ile tesettürsüzü birbirinden ayıran sadece başına bağladığı baş örtüsü olmamalı.
Tesettür vücut hatlarını belli etmeyen, ilgi çekmeyen ve kula kolaylık sağlayan bir korunma şeklidir, ayette anlatıldığı gibi “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir.”(Ahzab, 33/59).
Başörtüsünü tuniğe, tuniği pantolona, pantolonu çantaya uydurmak derdine düştüğümüzden bu haldeyiz.
Derdimiz nasıl daha güzel tesettüre bürünürüm değil, nasıl daha fazla ilgi uyandırırım, daha nasıl beğenileri üzerime çekerim olmuş.
Bir pazarın, bir markanın kazanç merkezi olmak rahatsız etmiyor Müslüman hanımları. Sepete eklenmiş alınmayı bekleyen, tesettür adı altında israfın haram olduğunu unutturan bir alışveriş çılgınlığı.
Rabbimizin ayetinde net olarak belirttiği tesettür kavramını bilmeyen yok ama nefsinin esiri olan çok! Şık olma derdine düşerken ayet taşıdığını unutmuş kullar olduk, Allah bizi affetsin.
İşte tam manası ile ayeti taşıyamadığı için, ümmet bu hale geliyor maalesef.
Sıkıntı bilmemek değil, bildiği ile amel etmemek.
Malcolm X diyor ya “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.”
Uyanmak ve uyandırmak gerekiyor ümmeti. Uğruna verilen savaşları hatırlatmak gerekiyor. Fani dünyanın aldatışlarına karşı, emperyalist düzene karşı, Müslümancı duruş sergilemek gerekiyor.
Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek gerekiyor.
Duam şudur Rabbim içimizdeki akılsızlar yüzünden bizleri helak etmesin. Bize şuur versin. Evlatlarımıza tesettür aşkı versin.
Evet, bu bir aşk. Allah’ın ayetini hakkıyla yaşamak bir aşk. Rabbim namaz gibi, zikir gibi, oruç gibi ibadetleri aşkla yapmak nasip etsin.
Umudum baki her daim, her şeye rağmen...
Daima inandım ve inanıyorum yüreğimde yankılanan söze “ İman varsa imkân vardır.”
Nefsimizin esiri olmayı bıraktığımızda nefsimiz bizim eserimiz olacak.
Ümmet tesettüre sadece başörtüsü olarak bakmayı bıraktığında, tesettürün bir yaşam biçimi olduğu yeniden kavradığında, yeniden ayet başlarda sancak olacak.
Dert belli ama derman da belli, çözüm de belli.
Nerden başlasak, sorun kalmaz biliyoruz aslında. İlk kazanmamız gereken cephe içimizde, nefsimizle olan. Taşın altına sokmalı artık bu eli, bunu düşünmek gerekli, şuursuz yapılan hiç bir amel olması gerektiği gibi huzur vermiyor.
Dua ediyor, dua bekliyorum.
Rabbim ümmete
tesettür aşkı versin.
İnternete tesettür diye yazdığınızda ünlü ya da ünsüz birçok giyim markası çıkarken, asıl aradığım kavramla ilgili bir başlık bulamamak hiçte şaşırtmadı beni. Algı yönetimi ile ilgili okuduğum kitaptan sonra işte bu ( algı ) dedim kendi kendime...
Nur suresinde Rabbimiz “Mümin erkeklere ve kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar” derken devamında hanımlara “Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.” derken gözleri haramdan sakınmakla başlayan tesettür ayeti nasılda bakışları üzerine çekmek çabasına dönüştüğünü gördüm tesettür adı altında satılan kıyafetlerde!
Tesettürü moda haline getirenleri gördükçe, onun için yıllarca mücadele edenlerin, uğrunda hayallerinden vazgeçmiş olmaların acısı daha da kamçılandı içimde. Seksenlerde çocuk olsam da, doksanları hatırlıyorum. Kendi cephelerinde tesettür için verilen o mücadeleleri. O vakur duruşu, inançla var oluşu, ayet taşıdığının bilincinde olan hanımları hatırlıyorum ve onlardan biri de ben olduğum için şükrediyorum. Daha 14 yaşında olmama rağmen bir sancak taşımanın muhabbeti ile yanıyordu yüreğim. Bu inancı, bu tesettür aşkını, bu muhabbeti ellerinden savaşarak alamayacaklarını anlayınca, strateji değiştirmeye, o ruhu öldürmeye çalıştılar ve maalesef başarılı da oldular.
Birçok arkadaşımla bu konu üzerine uzun uzun münakaşa ve muhabbet ettiğimizde, ortak kanaatimiz gerçek manada tesettür taşıyanları tenzih ediyorum, Peygamber Efendimizin bahsettiği “giyinik çıplaklar” tabirinin gerçekleşmiş olduğu zaman, tam da bu zaman diyoruz.
Aslına bakarsanız fıtrî olarak karamsar biri değilim, hiçbir konuda karamsar biri olmadım. Ama bu zaman işte o bahsedilen ahir zaman. Tesettür de dâhil olmak üzere birçok konuda, direkt savaşmak yerine ona bakışı değiştirmeye, manevi benliği silmeye çalışılıyor. Tesettürlü olduğunu iddia eden birçok hanım, aslında modanın sunduğu bir model olma peşinde...
Evet, ahir zamanın sorunu şuur eksikliği… Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, yasaklar eskisi gibi yokken, bu hal bundan kaynaklanıyor.
Zulüm, hak olana hak ettiği değerin verilmemesidir.
Daha önce tesettürlü diye Müslüman hanımlar eziyet görüyordu, şimdi tesettüre zulmediliyor.
Ahir zamandayız evet bunu bilmeyen yok. Birçok toplunun yaşadığı ve helak olduğu şeyler günümüzde alenen yaşanıyor hatta insan hakları adı altında dokunulmazlığı bile var.
Eski tabirle Müslüman mahallesinde salyangoz satmak tam olarak bu.
Maalesef, başımıza taş yağsa şaşırmaz hale geldik (ki birkaç yıl önce yağdı da)!
Yapılan her amel şuurla yapılmalı. Tesettürlü ile tesettürsüzü birbirinden ayıran sadece başına bağladığı baş örtüsü olmamalı.
Tesettür vücut hatlarını belli etmeyen, ilgi çekmeyen ve kula kolaylık sağlayan bir korunma şeklidir, ayette anlatıldığı gibi “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir.”(Ahzab, 33/59).
Başörtüsünü tuniğe, tuniği pantolona, pantolonu çantaya uydurmak derdine düştüğümüzden bu haldeyiz.
Derdimiz nasıl daha güzel tesettüre bürünürüm değil, nasıl daha fazla ilgi uyandırırım, daha nasıl beğenileri üzerime çekerim olmuş.
Bir pazarın, bir markanın kazanç merkezi olmak rahatsız etmiyor Müslüman hanımları. Sepete eklenmiş alınmayı bekleyen, tesettür adı altında israfın haram olduğunu unutturan bir alışveriş çılgınlığı.
Rabbimizin ayetinde net olarak belirttiği tesettür kavramını bilmeyen yok ama nefsinin esiri olan çok! Şık olma derdine düşerken ayet taşıdığını unutmuş kullar olduk, Allah bizi affetsin.
İşte tam manası ile ayeti taşıyamadığı için, ümmet bu hale geliyor maalesef.
Sıkıntı bilmemek değil, bildiği ile amel etmemek.
Malcolm X diyor ya “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.”
Uyanmak ve uyandırmak gerekiyor ümmeti. Uğruna verilen savaşları hatırlatmak gerekiyor. Fani dünyanın aldatışlarına karşı, emperyalist düzene karşı, Müslümancı duruş sergilemek gerekiyor.
Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek gerekiyor.
Duam şudur Rabbim içimizdeki akılsızlar yüzünden bizleri helak etmesin. Bize şuur versin. Evlatlarımıza tesettür aşkı versin.
Evet, bu bir aşk. Allah’ın ayetini hakkıyla yaşamak bir aşk. Rabbim namaz gibi, zikir gibi, oruç gibi ibadetleri aşkla yapmak nasip etsin.
Umudum baki her daim, her şeye rağmen...
Daima inandım ve inanıyorum yüreğimde yankılanan söze “ İman varsa imkân vardır.”
Nefsimizin esiri olmayı bıraktığımızda nefsimiz bizim eserimiz olacak.
Ümmet tesettüre sadece başörtüsü olarak bakmayı bıraktığında, tesettürün bir yaşam biçimi olduğu yeniden kavradığında, yeniden ayet başlarda sancak olacak.
Dert belli ama derman da belli, çözüm de belli.
Nerden başlasak, sorun kalmaz biliyoruz aslında. İlk kazanmamız gereken cephe içimizde, nefsimizle olan. Taşın altına sokmalı artık bu eli, bunu düşünmek gerekli, şuursuz yapılan hiç bir amel olması gerektiği gibi huzur vermiyor.
Dua ediyor, dua bekliyorum.
Rabbim ümmete
tesettür aşkı versin.
Çok güzel yazıyorsun eline yüreğine sağlık olsun rabbim gayretinizi artırsın inşallah ALLAH yar ve yardımcınız olsun inşallah
YanıtlaSilTeşekkür ederim abi...
SilÇok farklı düşüncelerimiz var. Fakat ben sizin inancınızda samimi olduğunuza inanıyorum. İnanç mevzuunda fikirsel tartışmaların yapılması kalp kırıklıklarına sebep olabilir. Bu nedenle size saygı duyduğumu belirtmekle yetineyim. Her şey gönlünüzce olsun:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Ben tartışılarak bir sonuca varılamayacağını anladım. Inanmak başka bir şey, iman etmek başka. İnşallah samimiyimdir. Rabbime emanet olun.
YanıtlaSilooo bloga döndün yaniii öyle mi :) bu konuyu instada da yazmıştın ivit :)
YanıtlaSilVakit buldukça okumaya çalışıyorum. Sizleri okumak çok güzel ve yazmaya teşvik edici. Eğitimlerimi tamamlamam gerekiyor . Dualarınızı bekliyorum deeptone⚘
YanıtlaSilkolay gelsin, pekii, dua, o iş bende :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim ♡
YanıtlaSilYazıyı daha önce bir yerde okumuşum gibi bir his var içimde. :))
YanıtlaSilBöylesine netameli bir konuda yazmak biraz cesaret istiyor. Dinî bir gereklilik iken siyasi bir simgeye dönüştürülen tesettüre haksızlık yapıldığını düşünmüşümdür hep. Bugün maalesef oluşan algıdan dolayı tesettürlü insanların -bir takımın taraftarları gibi görülüp- aynı siyasi düşünceyi taşıdığına hükmediliyor. Oysa sarı-kırmızı forma giyen bir taraftar Galatasaraylı olmak zorunda değildir. Belki Kayserisporlu, belki Göztepelidir. Türbanın tez zamanda bu handikaptan kurtarılması gerekiyor. Sadece bir istek işte...
Kaleminiz ve gönlünüz var olsun.
Yorum için öncelikle teşekkür ederim. Klişe ama güzel bir söz var tarz değil farz! Bunun idrakine varmak önemli olan.
YanıtlaSilSelametle...
Çok faydalı ve güncel meselelere değiniyorsunuz. Elinize yüreğinize sağlık. İstifade etmeye gayret ediyoruz inşallah 😊
YanıtlaSilAllah razı olsun hocam. Yorumlarınız beni ziyadesiyle ile mutlu ediyor teşekkür ederim. Dualarınızı beklerim. Muhabbetle...
SilEskiden tesettürsüzlerle savaşıyorduk şimdi tesettürlülerle
YanıtlaSiltesettüre tesettür gerek
Rabbîm önce nefsimizi ıslah eylesin. Sonra kardeşlerimize yardım etmeyi nasip eylesin. Dua ile ...
SilMaalesef günümüzün acı gerçeklerinden birini kaleme almışsınız, moda adı altında kıtır kıtır kurban ediliyor zihinlerimiz. Biz gördükçe dua ediyoruz fakat ümitvarız, bu konuda çok güzel gençlerimiz de yetişiyorlar. Yorumumu çok sevdiğim bir parçayla bitirmek isterim; aldırma Eylül'ün kara kışına, ağlama Zeynep'im bahar gelecek...
YanıtlaSilElhamdülillah umut ve dua elimizdeki en güzel emanet. Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
SilSelamet üzere olun.
Çok doğru tespitler 👍🏻
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilİnancında ve imanında samimi olan insanların inancı ve imanı sorgulanmaz, tartışılmaz. İnanca ve imana zarar verir. İnancında ve imanında samimi olmayan insanların yüzünden inançlar ve imanlar zarar görmekte. Hayatımızı ve yaşama biçimimizi imanımıza şahit kıldığımız sürece sorun yoktur. Hayatını imanına şahit kılan bir müslümana en güzel örnek ise, Cenab-ı peygamberdir.
Kaleminize, emeğinize, gönlünüze ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
İnşallah o insanlardan oluruz. Teşekkür ediyorum. Dua ile...
SilÜmmet tesettüre sadece başörtüsü olarak bakmayı bıraktığında, tesettürün bir yaşam biçimi olduğu yeniden kavradığında, yeniden ayet başlarda sancak olacak.
YanıtlaSilNasip olsun inşallah...
İnşallah. Teşekkür ediyorum. Dua bekliyorum.
YanıtlaSilFarz olmaktan çıktı tarz olmaya başladı maalesef hocam. Duanıza amin diyorum kendi adıma da. Rabbim tesettür aşkı düşürsün yüreğimize.
YanıtlaSilAmin... ecmain kardeşim. Rabbim kendimizi düzeltmeyi ve örnek olmayı nasip etsin. Muhabbetle...🌹🌹🌹
YanıtlaSil