Ana içeriğe atla

Rahmetle Yadettiklerim...

Özlemle, tebessümle  ve çoğu zaman gözlerimde damlamaya hazır kocaman yaşlarla anımsadığım anılarım var elbette.
Ah o yüreğimizde yeri hiç eskimeyen anılar...

Çocukluğumdan hatırladığım, rahmetlik anneannemin her gece bize anlattığı yaşanmış hayat hikayeleri, kıssalar ve onlardan çıkarmamız gereken hisseler.
Bazen komik bir hatıra, bazen çocukluğunda yaşadığı anı, sonrasında bize ezber yaptırdığı dualar , ki bunun kiymetine çok sonraları vardık.

Sıra sıra islim edilmiş erik gibi dizilirdik yer döşeği ve yün yorganın altına, kış aylarını anımsıyorum sobanın şavkı vururdu tavana ve anlatılan hikayeler canlanırdı alevin yansıyan kızıllığında.
Hikayeye göre sesinin zaman zaman yumuşadığını, korkulu bir şey anlattığında saçlarımızı okşadığını ve sonunda hepimizi koklayarak öptüğünü hiç unutmadım.

Hayatın monotonluğunu güzelleştiren şeylerdi bunlar, her gece yarısı namaz kıldığını hatırlıyorum sokak lambasının aydınlattığı odada, dudakların da bitmeyen zikir vardı ve dua...

Özenle tarardı saçlarımı, yumuşacık elleriyle.
Her defasında farklı bir dua ederdi " iyi olasınız ve iyilerle olasınız yavrum "
Merhametli bir elde büyümenin ne kadar güzel oldugunu anlatmam imkansız.
 
Anneannemi mahallemizde sevmeyen yoktu, bizi ismimizle bilen de yoktu.
Sultan ananın torunu derlerdi ve bu ne güzel bir şeymiş şimdi hissediyorum.

Orta okuldaydım, bir gün dayımlara gitti ve birdaha hiç gelmedi...
Oysa hiç üzmemiştim onu, hep sözünü tutar, hiç kırmazdım.
Daima dile getirirdim onu nekadar  çok sevdiğimi ve dualarına Amin derdim.

Sonra annemden öğrendim bize duyurmadığı duaları da varmış" Rabbîm üç gün yatak , sonra toprak nasip et, oğlum kızım dedirtme.
Cenazem oğlumun evinden kalksın, beni perişan etme "dermiş, dediği gibi de oldu...

Hiç görmedim soğuk yüzünü, al yanakları, çakır gözleri, pamuk elleri var hatrımda.
Ve hala gelecek gibi bir his ...
Hiç veda etmedim ben ona ve biliyorum kucaklayacak beni kavuştuğumuzda .

Bana kattığı en güzel davranış, güler yüzlü olmaktı.
İsmimi hep AyşeGül diye vurgulayarak söylerdi. 
"AyşeGül tebessüm sadakadır, verecek bir şeyin yoksa gülü ver yavrum" derdi.
Hayat hikayesinde tebessüm edecek, gülecek bir anısı yoktu, çocuk yaşta öksüz kalmış, genç yaşta dul kalmış ve birçok acı yaşamış bir garipti...

Komik şeyler yazmak isterdim ama bunlar döküldü içimden satırlara...

Ben onu çok sevdim Rabbimde sevsin.
Rabbim rahmeti ile muamele eylesin!
Amin.

Ayşegül'den...

Bu haftaki Ağaç Ev Sohbetleri konusunu sevgili Deeptone vermiş , ne de güzel etmiş.

Yorumlar

  1. Kaybınız için üzgünüm, bir gün tekrar görüşmek dileğiyle gidenlerle... Bizden daha iyi durumdadırlar eminim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dualarimda yaşayan insanlar var elhamdülillah.

      Teşekkür ederim...

      Sil
  2. Merhabalar.
    Fani dünyadan baki aleme irtihal etmiş, yerleri asla doldurulamayan ağzı dualı ve merhametli tüm anneannelerimize Cenab-ı Hakk rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve de cennetiyle maumele eylesin inşAllah!
    Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Amin...

    İnşallah bizde böyle güzel anılırız.

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. AyşeGül isminde tontiş bi ninem vardı diye söze başlayan senide böyle anlatan torunların ve öyle bi hayatın olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşallah güzel izler bırakırız girdigimiz yüreklerde.

      Sil
  5. Allah rahmet eylesin. Öyle güzel insanlar gün geçtikçe azalıyor, değişiyoruz maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef:(

      Bizde güzellikleri yaşatma derdindeyiz ...teşekkür ederim

      Sil
  6. Anneanneler çok sevilir. Onların torun sevgisi de ayrıdır elbette. Duygularınızı çok güzel aktarmışsınız. Yazınızda kullandığınız "şavk" sözcüğüne bayıldım. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  7. Anneannemizle büyüdük, babaannemizle yaşlanıyoruz.
    Ama hep bir hasret bahtımız düşen kavuşacağım anı sabırla bekliyoruz.

    Teşekkürler...
    Teşekkür ederim.

    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  8. ah yaa ne tatlı iyi biriymiş anneannen. yazık bi de yaa zor bir hayatı olmuş ama bak size zorlu şeyler anlatmamış :)

    YanıtlaSil
  9. Allah rahmet eylesin, rahmetiyle muamele etsin .
    İçinize sağlık...🌸

    YanıtlaSil
  10. "Sıra sıra islim edilmiş erik gibi dizilirdik yer döşeği ve yün yorganın altına, kış aylarını anımsıyorum sobanın şavkı vururdu tavana ve anlatılan hikayeler canlanırdı alevin yansıyan kızıllığında.
    Hikayeye göre sesinin zaman zaman yumuşadığını, korkulu bir şey anlattığında saçlarımızı okşadığını ve sonunda hepimizi koklayarak öptüğünü hiç unutmadım."

    Sanki benim çocukluğumu anlatmışsınız :) Tüm ölmüşlerimizin toprağı bol olsun, ruhları huzur bulsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin...

      Aynı güzellikleri yaşamış olmak mutluluk verici.
      Teşekkür ederim

      Sil
  11. Allah rahmet eylesin, yazını çok duygulanarak okudum.Benim çocukluğumu ve anneannemi hatırlattı. Eskiler çok şanssızdı ,bizler gibi imkânları yoktu diyeceğim ama belki de onlar samimiyetin gerçek manâsı oldukları ve bizlere de yaşattıkları için çok şansıydılar. Allah mekânını cennet eylesin.

    YanıtlaSil
  12. Amin. Rabbim cennet versin geçmislerimize.
    Biride böyle güzel hatırlayanlar olur inşallah
    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  13. Eskiler başkaydı, Allah Rahmet eylesin Ayşegül:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin.
      Insallah bizlerde böyle güzel anılırız hayırla yadedenlerimiz olur .
      Teşekkür ederim.

      Sil
  14. heey bu yazını bir hafta önce okuyup yorum yapmıştııım :) anneanneni sen şimdi anlatınca ben bile çok sevdim yaniii, ne iyi kalpli tatlişmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rabbim Anneanneme ve bütün geçmislerimize rahmet etsin...

      Teşekkür ediyorum.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

21.yüzyıl ve İmtihan

Müslümanlar olarak içinde bulunduğumuz bu imtihan sadece bu asrın meselesi değildir. Bu, hayrın ve şerrin, iyiyle kötünün mücadelesidir. Bu hak ve batılın çatışmasıdır. Müslüman, içinde yaşadığı dünyanın perişan ve derbeder halinin farkında olmalı ve bu durumun yol açtığı çıkmazların çözüm yollarını aramalı.  Bunun hak ve batıl savaşı olduğunu unutmamalı.  21. yüzyılda gücü elinde bulunduran emperyalizmin dünya üzerindeki haksızlıkları, ahlâksızlıkları, gaddarlıkları, zalimlikleri ve Müslümanların üzerindeki hesapları gözler önünde... Her devrin olduğu gibi bizim içinde bulunduğumuz bu devrin de imtihanı zor. Sınırda kılıçla kalkanla eşit şartlarda cenk etmek mi zor, sınırlar ötesinden bir düğme ile bir insanlığın yok olduğunu görmek mi? Hatta gözle görülmeyen bir mikroorganizmanın insanları yıllarca evinde hapsetmesi mi?  Öyle bir çağda, öyle imtihanlardan geçiyoruz ki... Karşı koymak için önce düşmanı tanımak gerekiyor. Tanımadan onunla savaşmak imkânsız. Ayette “Şu bana

Yaptığın Bir Şey Olsun!

Yaptığın bir şey olsun! Yaptığın bir şey... Adil olmak gibi… Haksızlık karşısında çelikten zırh, güçsüzün yanında sağlam bir kale, haklının yanında huzur veren bir dem ol mesela... Söylenmiş bütün sözlere inat, iyilik edersen iyilik bulursun. Bulamam sanma! Halik bilir ve bildirir. Bu balık suretinde olmasa da. Yaptığın bir şey olsun! Tevazu kanatlarını sermek gibi… Sadece annene, babana, evladına değil, tüm insanlara. Sen kanaati gözetip, mütevazı ol ki nefsinin başı yere eğilsin. “Ahmak çabalar iş olacağına varır” diyenler olsa da, iyilik adına bütün çabalamalar kalem kalem yazılıyor bil. Ve hepsi veresiye alınıyor, en az on katı ile ödenmek üzere. Yaptığın bir şey olsun! Doğru söylemek gibi... Doğru duymak, doğru görmek, doğru yaşamak hatta yaşatmak gibi. Dokuz köyden değil, bütün köylerden kovulmak pahasına! Varsın adına doğrucu Davut desinler! Yalan batağına düşmektense köysüz, kentsiz kal. Dilini eğip bükmektense, kolun kanadın kırılsın, yalan rüzgarlarında uçmak y

Filistin'den Mektup

Farklı coğrafyaların, farklı iklimlerin ve kültürlerin insanlarıyız. Sizin yüzünüzü okşayan rüzgar, esintisini dağların serinliğinden alıyor belki... Her sabah perdenizi büyük bir umutla aralıyor, güneşin sıcaklığını yüzünüzde hissediyorsunuz. Çocuklarınızı şefkatle öperek uyandırıyor. Eşinizi işe dualarla uğurluyor ve muhabbetini sevdiğiniz kişilerle kahve yudumluyor, sonra gündelik telaşlara dalıyorsunuz. Kaygılarınızı, tasalarınızı, arzularınızı umutlarınıza sarıyor ve geleceğe dair hayaller kuruyorsunuz. Evinize, arabanıza, komşuluk ilişkilerinize itana gösteriyor, sofranızı en güzel yemeklerle donatmaktan zevk alıyorsunuz. Bir telaş içerisinde geçiyor hayatınız, değil mi? Günler su gibi akıp gidiyor. En sevdiğiniz baş örtüsünü en sevdiğiniz çantanızla kombin yapıyorsunuz. En sevdiğiniz futbol takımının formasını alıyor, maçlarını kaçırmıyorsunuz. Ne güzel, sizin adınıza ben bundan mutlu oldum. Umarım bunca nimetin şükrünü eda edebilirsiniz. Ve umarım bu alı