Ana içeriğe atla

Anladım...

"Artık yazmayı bırakmalıyım!
Ne değişiyor yazınca, kim okuyup anlıyor seni" diye, düşündüm, ciddi ciddi!..

Bırakmak istediğim sadece yazmakla ilgili değil aslında, elimdeki telefon, çantamdaki cüzdan, aklımdaki sorular,  içimdeki savaşlar...

Adım, soyadım belkide burdan başlamalıyım, sosyal medya hesaplarım, numaralarım, hayata dair kaygılarım, tasalarım ve benimle ilgili olan her şey...

Saklandığım o kabuktan sıyrılıp, yeni bir ben olarak gelmeliyim!

Defalarca düşünüp, hiçbir zaman uygulayamadığım, korkak bir kaplumbağa gibi çekildiğim küçük dünyamı ilk terk etmeliydim!

Hayatın getirdigi her şeye kayıtsız, şartsız teslim olmuş, "eyvallah" demekten başka bir şey bilmeyen ben!.
Böyle büyük devrimler yaşıyordum içimden...

İnsanın yürüdüğü yolu, inandığı doğruyu, gönlündeki kılavuzu değiştirmesi hiç kolay değil biliyordum!
Bilmediğim nerden başlamam gerektiğiydi!

"Bir kaç dakika göz kulak olur musun?" diye, kendimi kendime emanet edip, bir daha dönmemek geliyordu içimden!..
Ama anlıyorum ki asıl mümkün olmayan kendimsiz kalmak!

Önce kendimden başlamalıydım, kendimle başlamalıydım!
Kendimi dinlemeli, konuşmalı belki de savaşmalıydım!

Ben kendimi anlamazken, başkalarının anlamasını beklemekti en büyük yanılgım!

Aynı yoldan gidip, farklı sonuçlar elde etmeye çalışmak, kafes mahkum edilmiş âzâde kuşların uçma hayali gibiydi !.

Kendimi razı etmeliydim önce  ve kendimden razı olmalıydım.

Ne istiyordum, neydi beni benle barıştıracak olan, ne olmalıydı?..

Fazla düşünmek, yorulmak, yormak yerine, olması için çalışmak ve oluruna bırakmak gerekliydi elbette!

Kuş, sırtında kendine ait bir yuvası yok, kaplumbağa uçmaya kanadı yok diye mutsuz olabilir miydi?
Fıtrat üzere yaşamayı seçmem gerekliydi!..

Anladım...

Başladığım yeri unutmazsam yürümeye devam edeceğimi...
Yolun,  pusulanın, menzilin değişebileceğini ama yolcunun değişmeyeceğini!..
Yolcunun ben olduğumu yorulunca anladım!

Olan her ne ise, verdiğim emeğin bedeliydi, bedel ödeyen ben olunca anladım.

Yürü, durma yürü dedim kendime, razı olunan hal üzere!..

"Bu yolda, yolcu olduğumu unutmadığım sürece gidecek bir yerim vardır elbette" 

Ve hayat emek verdiğim, insanlar sevdiğim kadar güzeldi!
Sevdiğim kadar sevildiğimde anladım!

Sevmeye Allah'ın yarattığı bir benden başladım...

Ayşegül'den...

Yorumlar

  1. Kendinden daha cok seviyorum seni azadem # bendiss

    YanıtlaSil
  2. Yazınız güzel. Tebrik ediyorum

    YanıtlaSil
  3. Hayatta herşey zıttıyla var olur .
    Gülayşem !
    Yoksa anlayabilir miyiz ?
    Anlatanı, anlayanı, anlatılanı….
    Ardışığı, karmaşığı
    Gülayşem!😘😘

    YanıtlaSil
  4. İçini dökmek istiyorsun ama , Süper yazıyorsun...

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar.
    Edebiyat türleri içinde "kalem tecrübesi" de olarak isimlendirlen; kendisiyle, kendini görmeye, anlamaya ve anlatmaya çalışan çok güzel bir şekilde kaleme alınmış bir deneme okuduğumu söyleyebilirim. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.yorumlarınız yazmaya teşvik ediyor...

      Sil
  6. Zamanla anlıyor insan her şeyi bir de anlaşılabilsek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki birgün anlaşılırız kim bilir... umut mütemadiyen...

      Sil
  7. "Artık yazmayı bırakmalıyım!" diye başladığınız bir yazıdan sonra pek çok yazı eklemişsiniz bloğa fakat sanırım yazmayı bırakmışsınız.

    Kalem sizin, blog sizin. İstediğiniz gibi kullanmak hakkınız. Ama kelimelerin ve yazının da sizin üzerinizde bir hakkı olduğunu unutmayın. 🙃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Teşekkür ederim uyarı için. Belki de paylaşılacak şeyler yazmak daha kolay gelmiştir.
      Dua ile...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne İmtihanlardan Geçtik

Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan geçtik ve kim bilir daha ne imtihanlardan geçeceğiz! Çok yorulduğumuz da oldu, çok bunaldığımız da. Uykuya hasret gözlerle sabahladığımız da çok oldu. Kimse kimsenin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemez, bilmesin de zaten. Sadece bilmediğini bilerek yaklaşsın. İnsanların yaşamları ve imtihanları hakkında ahkâm kesip niyet okumayı bıraksınlar istiyor insan.  Kalpleriyle bakanlar müstesna ama! Onlar nefesin kesildiğinde görürler, dua koyarlar avuç içine ve sımsıkı sarılırlar. Öyle bir sarılmak ki tüm hüzünlerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissedersin. Bir de görmeyenler, bakmayanlar vardır. Bakmazlar, bakmak onların da kalbini yoracaktır çünkü; kolay olanı seçerler ve kendi dünyalarında kendi küçük dertlerini büyütmek için dönüp giderler. Oysa bir tecrübe, yaşanmadan paylaşılarak tecrübe edilebilir. Tecrübe etmek için her şeyi yaşamalı değil. İnsan, insanın hem derdi hem devası... Hiç bitmeyecek zannettiğimiz imtihanlardan ge...

Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylık Vardır

 Kişisel gelişimimize kaktı yapan en büyük etkenlerden biri de hayat yolculuğumuzda yaşadığımız zorluklar ve bu zorluklardan aldığımız derslerdir. Zorluklar, bizi düşünmeye, sorgulamaya ve onarıcı çözümler bulmaya teşvik eder. Bir sorunla karşılaştığımızda, bu durum bize dayanıklılık kazandırır ve karakterimizi güçlendirir. Ayrıca zorluklar sayesinde kendi sınırlarımızı keşfederiz. Bu sayede hayal bile edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. “Bir derdim var, bin dermana değişmem” sözü, yaşadığımız sıkıntıların, bizim için ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Zorluklar, bizi daha güçlü kılar ve hayatta kalma içgüdümüzü etkiler. Sıkıntılar karşısında baş edebilme becerimizi güçlendirir. Zıddı olan rahatlık ise, çoğu zaman insanı tembelleştirir ve onun kişisel gelişimini engeller. Zorluklarla yüzleşmek, gelişimimizin temel yapı taşlarından biridir. Her bir mücadele, bize yeni dersler öğretir ve sınırlarımızı zorlamamıza vesile olur. Hayat boyunca karşımıza çı...

Yaptığın Bir Şey Olsun!

Yaptığın bir şey olsun! Yaptığın bir şey... Adil olmak gibi… Haksızlık karşısında çelikten zırh, güçsüzün yanında sağlam bir kale, haklının yanında huzur veren bir dem ol mesela... Söylenmiş bütün sözlere inat, iyilik edersen iyilik bulursun. Bulamam sanma! Halik bilir ve bildirir. Bu balık suretinde olmasa da. Yaptığın bir şey olsun! Tevazu kanatlarını sermek gibi… Sadece annene, babana, evladına değil, tüm insanlara. Sen kanaati gözetip, mütevazı ol ki nefsinin başı yere eğilsin. “Ahmak çabalar iş olacağına varır” diyenler olsa da, iyilik adına bütün çabalamalar kalem kalem yazılıyor bil. Ve hepsi veresiye alınıyor, en az on katı ile ödenmek üzere. Yaptığın bir şey olsun! Doğru söylemek gibi... Doğru duymak, doğru görmek, doğru yaşamak hatta yaşatmak gibi. Dokuz köyden değil, bütün köylerden kovulmak pahasına! Varsın adına doğrucu Davut desinler! Yalan batağına düşmektense köysüz, kentsiz kal. Dilini eğip bükmektense, kolun kanadın kırılsın, yalan rüzgarlarında uçmak y...