Göz yaşlarını göstermek istemez çoğu insan!
Ya da en azından bana ağlamanın zayıflık, acizlik olduğunu
söylediler..
Ondandır pek ağladığımı gören olmaz.
Oysa ağlamak o kadar güzel bir eylemdir ki, bir sebebin
sonucu...
İçine sığmayan duyguların gözlerden dışa zuhuru.
Ağlamak isteyip anlayamamak.
Söylemek isteyip söyleyememek
Yazmak isteyip eline kalem, diline kelam alamamak.
Yada almaya niyet ettiğin halde, halden anlayacak bir yoldaş
bulamamak...
Bir gün ağlayan birine denk gelirseniz söyleyeceğiniz en son
söz ağlama demek olsun...
Bırakın ağlasın, konuşmayınca yazar, yazamayınca sükût eder
insan...
Hiç birini yapamazsa ağlar...
Ne bir isyandır bu nede nisyan!
Mutluluktan ağlar, hüzünden ağlar.
Ayrılır ağlar, kavuşur ağlar.
Gözlere söz geçmez, gönülden dökülenler dilden değil, bazen
de gözden dökülür...
Ben Kapalı ve yağmurlu havaları severim ve ağlarım,
gözyaşlarımı gizlemenin bir yolu belki de...
Bir ben ağlamıyorum, bak gökyüzü de ağlıyor diye bir sebebe
sığınmak...
Sığınırken her yağmur sonrası gök kuşağının doğmayacağını bilmek.
Sert bir ayazın gözyaşlarını silmesi ve
en sert sillesini yüzüne vururken, ağla ama sakın isyana kaymasın yüreğin,
rahmeti zahmete çevirme demesi...
Öyle çok ağlamak istiyorum ki şuan.
Havada tam ağlama havası, deniz bütün efkarını çekmiş üstüne
koyu mavisi baktıkça ürkütüyor yüreğini insanın...
Gök yüzü bulutlu, nazlanmaktan vazgeçmiş güneş, terk etmiş
gökyüzünü...
Ağlamak her vakit yaşaran göz değildir.
Gözünden yaş gelmediğinde üzülme.
Özünden de ağlıyor insan, yaş gözünden gelmediğinde...
Bir Ağlamak düğümleniyor boğazıma ve yutkunuyorum...
Ağlayacak o kadar çok şey var ama şimdi Ağlamak vakti değil
diyorum...
Şimdi Rabbine sığınmak, sabra bürünmek ve ayrılıkların
gönülde ve duada olmaması için niyaz etmek vakti.
Bana Gül ismini vermelerine sebep olan güzel yüzlü GÜL teyzem...
Şimdi senin için muhabbetle rahmet dileme vakti...
Arzı ve semayı rahmet yağmurlarıyla temizleyen Rabbim seni
de, bizi de temizlesin affetsin, rahmet etsin...
Ayşegül'den...
"İbrahim, içimdeki putları devir elindeki baltayla. “ Bazen defalarca dinlediğimiz ezgiler vardır ya hani... Üzerinden uzun zaman geçse de unutamadığınız. Benim de uzun zamandır içimde söylenen ezgi; "İbrahim, içimdeki putları devir, elindeki baltayla... Kırılan putların yerine yenilerini koyan kim? İbrahim gönlümü put sanıp kıran kim” Ne güçlü bir ifade... Yazanın kalemine, söyleyen Aykut Kuşkaya'nın yüreğine sağlık. Dinlemediyseniz mutlaka tavsiye ediyorum. Hepimizin içimizdeki putları kırma zamanı çoktan geldi. Ama önce... onları tanımamız gerekiyor. Kastettiğim putlar sadece bir taştan yapılanlar değil, gönülden de yapılan putlar vardır. Önceliğimiz olan, kural koyan, bize yön veren.... Bizim gönlümüzdeki putun adı ne? Seni ve beni İslam davasından uzaklaştıran ne? Evlat sevgisi mi? Rızık kaygısı mı? Konfor alanının sakinliği ve sıcaklığı mı? Okul telaşı, diploma yarışı mı? Hangisi bizim imanımızı gölgede bırakıyor? Hangisi yüreğimize yerleşmiş, bizi ağ...
Eyvallah kardeşim eyvallah eline yüreğine sağlık olsun rabbim hiç kimseyi atlatmasın sizi de hep güldürsün INŞALLAH RABBİM gayretinizi artırsın inşallah
YanıtlaSilAmin. Teşekkür ederim.
SilEline yüreğine saglık okudukça feyz alıyorum tam okumaya başlayıp dünyayı düşünürken sonunda Hakka varıyorum ❤️
YanıtlaSilNe mutlu . Teşekkür ederim.
SilKedi çok güzel, Maşallah yüreğiniz dağlanmış gibi yazmışsınız... Merhamet...
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilAzade sürekli yazmaya devam et hiçbir zaman vazgeçme yüregine sağlık👏👏
YanıtlaSilAmin. Teşekkür ederim
Sil